Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Zenginlik - Fakirlik

Sual: Zenginlik iyi, fakîrlik kötü değil midir?

CEVAP
Mal iyi yolda kullanılırsa, zenginlik elbette iyidir. Kötü yolda kullanılırsa kötü olur. İmâm-ı Gazâlî ve İmâm-ı Birgivî hazretleri, Kur’ân-ı kerîmde mal için Hayırlı şey isminin verildiğini bildirmektedir. (Bekara 180, Âdiyat 8) Defîne [altın paralar] Rabbin rahmeti olarak bildirilmiştir. (Kehf 82)

Mal, Allahü teâlânın verdiği bir ni’mettir. Âhıreti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve âhıret, mal ile intizâm bulur, rahat olur. Hac, cihâd sevâbı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabâyı görüp gözetmek, fakîrlerin imdâdına yetişmek mal ile olur. Mescidler, mektebler, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak, asker yetiştirerek insanlara hizmet de mal ile olur. Peygamber efendimiz, (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor. (Kudâî)

İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nâfile ibâdet etmekten daha çok sevâbdır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. İslâm âlimlerinin büyüklerinden İmâm-ı Sevrî hazretleri, malın, insanın silâhı olduğunu, canını, sıhhatini, dînini ve şerefini mal ile koruyacağını bildirmektedir.

Mal, silâh gibidir. Silâh iyidir. Ancak bu silâhı kötü işte kullanmak kötüdür. Silâhın sahibi iyi ise, iyi işlerde; kötü ise kötü işlerde kullanır. Malı iyi işte kullananlar övülmüştür. Bu yüzden Peygamberlerden ve evliyâdan zenginler var idi. Meselâ Hz.İbrâhim, Hz.Süleyman, Cennetle müjdelenen Abdurrahman bin Avf hazretleri çok zengin idi. Evliyânın büyüklerinden Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri de çok zengin olup, 1300’den fazla çiftliği vardı ve her birinde 3.000 amele çalışırdı. Mal kıymetli olduğu için, malı isrâf etmek, telef etmek harâmdır. Bu konudaki iki hadîs-i şerîf meâli şöyle:

(Malı uğrunda öldürülen kimse, şehîddir.) [Taberânî]

(Allah, malı telef etmeyi harâm kılmıştır.) [Taberânî]

Dîne uymıyan isrâf, harâmdır. Mürüvvete uymıyan isrâf, tenzîhen mekrûhtur.

Zenginliği öven hadîs-i şerîflerden bazıları şöyle:

(Allahü teâlâ birine çok mal verir, bu da malını Allahın râzı olduğu, beğendiği yerde harcarsa, bu kimseye gıpta etmek, imrenmek gerekir.) [Buhârî]

(Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da harâmlardan kaçınır, akrabâsını sevindirir, malından, hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizî]

(Yâ Rabbî, buna [Enes bin Mâlik’e] çok mal ve çok çocuk ver ve bunlarla kendisini bereketlendir!) [Birgivî]

(Âhır zamanda mü’minler için zenginlik saâdettir.) [İ.Rafiî]

(Mal, sâlih olan kimse için, ne güzeldir.) [Taberânî]

(Mal ile şeref kazanılır.) [İ.Ahmed]

(Âhır zamanda insanların paraya ihtiyâcı daha çok olur. Çünkü insan o zaman din ve dünyasını ancak para ile korur.) [Taberânî]

(Mü’minin izzeti, halktan müstagnî olmasıdır.) [Taberânî] [Müstagnî, ihtiyâçsız demektir.]

Mal kıymetli olduğu için Kur’ân-ı kerîmde mal ve can ile cihâd edenler övülmektedir. (Nisâ 95, Tevbe 20, 41, 85, Enfâl 72, Hücurât 15, Saf 11)

Allahü teâlâ, Habîbine verdiği ni’metleri hatırlatırken, malsız iken Ona, kimseye muhtaç olmıyacak kadar, mal verdiğini bildirmektedir. (Duhâ 8)

Büyükler, (Mal, gurbette vatandır. Fakîrlik vatanda gurbettir. Bir kimse, fakîrse, nerede olursa olsun gariptir) buyuruyor. Fakîrliğe sabredilmesi kolay olmıyacağı ve Allaha isyân edilebileceği için Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Fakîrlik, iki cihânda da, yüzkarasıdır.) [R.Nâsihîn]

(Fakîrlik, dünya ve âhıret yoksulluğudur.) [Deylemî]

(Fakîrlik küfre sebep olur.) [Beyhekî]

(Yâ Rabbî, fakîrlikten sana sığınırım.) [Nesâî]

Mal, kılıç gibidir. Kullanmasını bilmiyen, onunla kendisini keser. Bu bakımdan mal, kimisi için iyi, kimisi için kötüdür. Kimisini zenginlik, kimisini fakîrlik azdırır.

Mal hırsı da insanı felâkete sürükleyebilir
Fakîrlik, insanı küfre sürüklediği gibi, mal hırsı da insanı felâkete sürükleyebilir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi maldır.) [Tirmizî]

(Her şeyin bir âfeti vardır. Ümmetimin en büyük âfeti, dünya, altın ve gümüşe [paraya] gönül vermektir. İyi yolda harcıyan hâriç, mal toplıyanın çoğunda hayır yoktur.) [Deylemî]

Genelde zenginler malı sevdiği için mecâzen zenginler kötülenmiştir. Meselâ, (Ümmetimin en kötüleri zenginlerdir) hadîs-i şerîfi bunu göstermektedir. Ya’nî, (Ümmetimin en kötüleri paraya tapanlar) demektir. Bizzat mal ve zenginlik kötülenmemiş, mal sevgisi, mal hırsı kötülenmiştir.

Hazret-i İbrâhim, (Yâ Rabbî, beni ve çocuklarımı puta tapmaktan koru) diye duâ etmiştir. Peygamberler puta tapmıyacağına göre puttan maksat para sevgisidir. Parayı sevmek, puta tapmak gibidir. (Altın ve gümüşün [paranın] kuluna la’net olsun) ve (Paraya tapan helâk oldu) hadîs-i şerîfleri, parayı çok sevenlerin âkıbetini haber vermektedir. (Tirmizî)

Kur’ân-ı kerîmde de, meâlen, (Malı pek çok seviyorsunuz) buyurulmaktadır. (Fecr 20) Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda sarfetmiyen çok acı bir azâba düçâr olacağı bildirilmektedir. (Tevbe 34) Mal ve çocuklar, Allahü teâlâyı anmaktan alıkoyarsa, hüsrâna sebep olacağı bildirilmiştir. (Münâfikûn 9)

Peygamber efendimizin eline sabah bir mal gelse, akşama bekletmez, akşam eline bir mal geçse, sabaha bekletmez, hayırlı yerlere verirdi. (Beyhekî) Mal sevgisi, insanı azdırabilir. Az kimse bunun zararından kurtulduğu için kötü zenginler tenkide mâruz kalmıştır. Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:

(Gerçek şu ki, insan, zenginliği görünce azar.) [Alâk 6-7]

Zengin olan herkes azmaz. Fakat çok kimse azdığı için Kur’ân-ı kerîmde böyle buyurulmuştur. Mal herkesi azdırsaydı, Cenâb-ı Hak, İbrâhim aleyhisselâmı, Süleyman aleyhisselâmı ve daha birçok sâlih kimseyi zengin etmezdi. Mal için imtihan vardır. (A.İmrân 186, Tegâbün 15]

Ekseriyâ zenginler, malı iyi yolda harcamadığı için malı seven zenginler kötülenmiş, sabreden fakîrler övülmüştür. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Zenginler helâk oldu. Ancak malını hayırlı yerlere harcıyanlar kurtuldu. Böyle zenginler ise çok azdır.) [İ. Mâce]

(Cennete baktım, orada daha çok fakîrleri gördüm. Cehenneme baktım, oradakilerin çoğunun zenginler olduğunu gördüm.) [İ.Ahmed]

Şükreden zengin çok kıymetli olduğu hâlde, sabreden fakîrin ondan daha üstün olduğu (K.Saâdet)te bildiriliyor. Fakîrliği öven hadîs-i şerîfler:

(Fakîrlik, dünyada mü’mine hediyedir.) [Taberânî]

(Fakîrler, Allahın dostudur.) [Deylemî]

(Yâ Âişe, bana kavuşmak için, fakîr olarak yaşa!) [Tirmizî]

(Fakîrleri sevin, onlara yakın olun! Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur.) [Deylemî]

(Allahın takdîrine râzı olan fakîrden, üstün kimse yoktur.) [İ.Gazâlî]

(Herkesin bir san’atı vardır. Benim san’atım da fakîrlik ve cihâddır. Bu ikisini seven beni sevmiş, bu ikisine buğzeden bana buğzetmiş olur.) [İ.Gazâlî]

(Yâ Rabbî, beni fakîr olarak yaşat, fakîr olarak öldür, fakîrlerle haşret!) [Buhârî]

(Önünüzde çetin ve tehlikeli geçitler vardır. Bunlardan ancak yükü hafif [malı az] olan kurtulur.) [Bezzâr]

(Zikrin hayırlısı hafî, rızkın hayırlısı kâfi olanıdır.) [İbni Hibban]

(Yemîn ederim ki, beni sevene belâ, tepeden gelen sudan daha hızlı gelir. Yâ Rabbî beni sevene iffet nasîb et, rızkını kâfi eyle! Beni sevmiyenin malını da evlâdını da çoğalt!) [İbni Asâkir]

(Yâ Rabbî bana inananın mal ve evlâdını az ver!) [Beyhekî]

Netîce-i kelâm, mal, bıçak gibidir. Faydalı işlerde kullanılırsa hizmeti çok olur. Zararlı işlerde kullanılırsa zararı çok olur.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com