Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Tüm İstekler Önemsenir

Başımıza gelen kimi olaylar, ciddiye almadığımız isteklerimizin sonucudur. Şaka da olsa, duyarsızca dile getirilen kimi istekler gerçekleşiverir.

Kalbimizden geçebilecek, dilimizden çıkabilecek tüm istekler gerçekleşebilir durumdadır. En yüzeyselinden en yoğununa kadar tüm isteklerimiz Yaratıcımız tarafından önemseniyor. Duanın şakası yoktur.

Herkesin talep ettiği bir makama ulaşmanız için çok istemeniz gerekebilir. Bazen de, boş bir makama yıllardır bir gönüllü aranıyordur. Gönlünüzden, "ben oluvereyim" dediğiniz anda, o sorumluluk sırtınıza yüklenebilir. Kaderinizde bu tür incelikler bulacaksınız.

Bir istek zihnimizde belirdiğinde, ruhumuz ve tüm azalarımız, ona yönelir. Derin bilincimiz, isteklerimizin emrindedir. Müdahale etmediğimiz sürece, zihnimize giren her istek, uygun şartları buldukça kendini tekrarlar. Bir kez hissettiğimiz küçük bir isteği, zaman içinde yüzlerce kez tekrarlarız; damlayarak birikir ve bir denize döner.

Normalde, uyanık bilincimizle derin bilincimiz arasında engelleyici bir perde vardır. İçimizden geçenlere sosyal benliğimiz direnç gösterebilir. Nefsimiz bir şeyi istediğinde, üst kimliğimiz, o isteğin uygun olmadığını söyleyerek bilincimizi denetleyebilir. Nefsimizin isteğini bazen ahlâksız, bazen onursuz veya bazen adaletsiz bularak reddedebiliriz.

Ya da bir hedefe ulaşmayı dilersiniz. Aklınız, onu başaramayacağınızı, çeşitli engellerin bulunduğunu savunarak, sizi istekten vazgeçirtir. Bu tür iç kontroller, kimi isteklerimizin hayatımızı değiştirmelerini önler.

Kimi durumlarda, kontrolsüz yakalanırız. Bir şeyi isteriz ve bilinçsizce onu yapmaya yöneliriz. Böylesi kontrolsüz durumlar, en küçük isteklerin bile derin bilincimize geçebileceği ve gerçekleşebileceği durumlardır.

Bir kız çocuğunun yaşadığı şu olay ilginçtir: Mahallesindeki kız arkadaşına, namaz kılmaya teşvik için bir adet bilezik hediye edilir. Çocuk, arkadaşının kolunda bileziği görünce, şakayla karışık hâlde kalbinden şöyle geçer: "Annem de bana bilezik alsaydı, ben her gün namaz kılardım." Annesi kızının kalbinden geçen bu duayı bilemezdi. Bir hafta sonra annesi bileziğini kendisine hediye edince, şaşırır. Sonra da kalbinde verdiği sözü tutmak zorunda kalır.

Bir anne şiddetli bir öfke anında çocuğunu kovdu; "Defol, inşallah gözüm seni bir daha görmez" dedi. Çocuk o gece eve dönemedi. Güvenlik görevlileri ve mahalleliler çocuğu iki gün boyunca aradılar. Çocuk arka sokaktaki üstü açık kuyuya düşmüştü ve bulduklarında çok geç kalmışlardı.

Bir eğitimciden, ilginç bir deneyimini dinlemiştim. Bana "Her Şey istemekte düğümleniyor" diyerek, köpeğiyle nasıl tanıştığını anlattı. Kalbinde köpeklere karşı içten bir ilgi ve sevgi duyardı. Köpeklerle ilgili bilgilere dikkat ediyor ve önemsiyordu.

Bu hisler içerisinde bir gün, sokakta bakımsız ve hırpalanmış bir köpek yavrusu karşısına çıkıverdi. Şefkat duygularıyla köpeği veterinere götürdü. Hayvanı bırakıp gidecekti ki veteriner "Alın köpeğinizi; nereye gidiyorsunuz?" deyiverdi. Veteriner, köpeği tedavi edebilirdi; ama, sahiplenemezdi. Eğitimci ise, köpekleri seviyordu; ama, evinde bir köpeğe sahip olmayı hiç düşünmemiş ve hatta bundan çekinmişti. Sonuçta, yavruyu almak ve evlerinde bakıp beslemek zorunda kaldılar.

Diğer bir örnekte, sunuculuk yapan bir arkadaş, Kaderin Sahile binin kendisini neden sunuculuğa sürüklediğini sorguluyordu. Kendisine çocukluğundaki ilgilerini ve isteklerini araştırmasını önerdim. Hatırladı; çocukluğunda televizyon sunucularından etkilenir ve onlar gibi yapabilmeyi istermiş.

Bir komşumun hikâyesinden de söz edeceğim. Eşinin ev işlerinde yorulmasını dikkate alan komşum, "Hatun, sana bir yardımcı alalım mı, ne dersin" diye soruyor. Aldığı cevap şöyledir: "Kız çocuğumuz hariç, bu evde bana yardımcı olarak dişi sinek dahi olsa istemem."

Bu konuşma gülüşmelerle noktalanmıştır. Ancak kısa bir süre sonra kadın vahim bir trafik kazasından canım zor kurtarmış; tedavi sürecinde yatağına hareketsiz mahkûm kalmıştı. Dişi sineğin bile girmesine izin vermediği evinde, kayınvalidesinin bir yıl süren bakımına muhtaç bırakılmıştı.

Başınıza gelen kimi olaylara bakarak "Ben bunu istemedim, ben bunu hak etmedim" gibi itirazlarda bulunabilirsiniz. Başınıza geleni hak etmemiş olabilirsiniz. Peki istemediğinizden ya da meydan okumadığınızdan emin misiniz? Gönlünüzden geçirdiklerinizi iyi biliyor musunuz? Zira evren olağanüstü ciddî bir sistem hâlinde işletiliyor.

Bazen, insanlığa ibret olacak bir ders yaşanacaktır. O derse vesile olmayı hak etmiş kimse bulunmayabilir. Kimse de o derse vesile olmaya dua etmiyordur. Fakat, şakadan da olsa, yaşanması gerekeni isteyen birisi çıkar ve ihale onun omuzlarında kalıverir. Bu bazen ihmalkâr toplumları utandıracak bir tecavüz; bazen şükürsüzce israf edenleri ayıplayacak bir açlıktan ölüm hikâyesi olabilir.

Bazen başkalarına öylesine söylediklerimiz de dolaşarak bizi bulur. Bir sürücü her trafiğe çıktığında, diğer sürücülerin en küçük bir hatasını görse "geri zekâlı" diyerek küfrediyordu. Bu haksız söz ruhsal evrende geriye iade edilecektir. Bu sözün sahibi bağışlanma dileyerek tutumunu terk etmediği sürece, hangi kişisel gelişim kursuna veya doktora giderse gitsin, /hafızasını ve zekâsını adım adım yitirmeye devam edecek-

Kimilerinin kalbinden, şakacıktan ölmek isteği geçiverir; bakarsınız oluverirler. Kimileri de akşam patlıcan musakka yemek istemişlerdir. Evlerine gittiklerinde, gündüz gönüllerinden geçenleri sofralarında bulabilmeleri mümkündür. Dolayısıyla, insanın kalbinden hoşnut olmadığı bir istek geçerse, onu istemediğini, ondan hoşlanmadığını hayalinden geçirmeli ve onunla uğraşmamalıdır.

Şu uyarıya dikkat edelim: "Biriniz bir şey dilediğinde ne istediğine dikkat etsin. Çünkü hangi isteklerinin kabul edileceğini bilmez."

Eğer istemiyorsak, istemediğimizi bilinçli olarak hissedebiliriz. Bu, bir kusur işler işlemez bağışlanma dileyen insanın hali gibidir. Vesvese gibi kontrol dışı istekler buradaki ilkenin dışındadır. 23

Belki akşam ne yiyeceğimizi düşünmemiz o kadar önemli değildir. Fakat bizi öfkelendiren çocuğumuz hakkında, öfke anında ne söylediğimiz çok önemlidir. İffetimizi etkileyecek bir arzuya karşı, nasıl bir tepki gösterdiğimiz çok önemlidir.

22 A-9-e., Hadis no: 531
Dr.Muhammed Bozdağ


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com