Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

SEÇMEK AMA NASIL ?

Karar Veremiyor musunuz ?

Yaşamının bundan önceki herhangi bir bölümünde önemli bir karar vermeyeniniz yoktur herhalde. Gündelik yaşamınızda bir elbise alırken bile bazen onlarca insana sorar dururuz. Bazen bu bir eşya ile birlikte olurken, bazen de yaşamımıza yön veren işimizi, eşimizi, okulumuzu seçeriz. Ama aslında hayatımızın geri kalanında seçimlerimizin bundan çok daha fazla bir önemi var sanırım. Hayatı anlamaya başladıysanız ne demek istediğimi belki daha iyi anlayacaksınız ama varoluş nedenlerimizin bile gerisinde neyi seçmemiz gerektiği sorusu yer almakta. Peki seçim yapmak kolay mı? Ya da başka bir deyişle bir konuda karar verip onu uygulamak ne kadar kolaydır size göre. Bu seçeceğiniz şeye göre değişse de genel olarak karar verirken zorlananlardan mısınız siz de? O zaman herhangi bir konuda karar verme konusunda zorlanıyorsanız veya kararsızlardansanız o zaman yazacaklarım sanırım size göre.

Öncelikle hemen şunu ifade edeyim. Karar vermek konudan konuya değişmekle birlikte zordur. Bazen basit bir şeyin bile üzerinde günlerce düşündüğümüz olur. Acaba bunu seçsem ne olur bana yakışır mı? Ya da bundan sonra bunu seçsem seçtiğim şey hayatımı nasıl etkiler ? Kararsızlık bazen bizi yer de bitirir. İçimizi gizliden gizliye kemirir adeta. Acaba şu mu olsaydı yoksa bu mu soruları bilinçaltımıza adeta işlenir. Yürürken, çalışırken, evde heryerde adeta kafamızın içinde neyi seçeceğimiz konusunda düşünür dururuz. Belki de hayatımızdaki en kolay seçimlerimizi parasını vererek alacağımız metalarla gerçekleştiririz. Bazen bu bile aylarca kafamızı meşgul etse de bir şekilde paranın satın aldığı şeydir ve nihayetinde çözülür gider. Ama hayatımızla ilgili seçimlerimizde iş o kadar kolay olmaz. Çünkü sonuçları itibariyle hayatımıza dair seçimler beraberinde nasıl bir gelecek şekillendireceğimizi de beraberinde getirir. Örneğin üniversite sınavlarında hangi bölümü seçeceğiniz, hangi okullarda okuyacağınız, hangi şehre gideceğinizden tutun da seçmiş olduğunuz arkadaş çevreniz bile sizin gelecekteki gidişatınız konusunda kısaca ipuçları verecektir. İyi ya da kötü arkadaş çevresi, seçilmiş olan iş, eş veya yaşam stiliniz size bundan sonra hayatınızın geri kalanında belki de geri dönüşü olmayan bir yere kadar götürecektir. Diyelim ki kararsızsınız ve seçiminizi neye göre yapacağınızı bilmiyorsunuz? Aşağıda şimdi bu kararsızlığınızı yenmenize yardımcı olacak bir takım önerilerde bulunacağım.

KARAR VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİM ?

Öncelikli olarak karar vereceğiniz şey her ne olursa olsun yaşamınızın ne kadarlık bir bölümüne etki edecek onu iyice düşünüp hesaplamalısınız. Eğer yukarıda bahsettiğim gibi bu ücret karşılığı alınabilecek bir şey ise (bir elbise, elektronik, eşya vb.) öncelikli olarak kendi kişisel ihtiyaçlarınızı iyice belirleyin. Benim neye ihtiyacım var ve ben alacağım bu ürünün özelliklerinin kaçta kaçını kullanacağım. Veya ürünün x özelliğini hayatım boyunca hiç kullanır mıyım ? İşte düşünmeniz gereken öncelikli konu budur. Sonrasında ise satın alcağınız ürünün teknik özelliklerinde veya kalitesinde neler olmalıdır ? Bir ihtiyaç karşılaştırma listesi oluşturmalısınız.(Örneğin benim x özelliğe ihtiyacım var acaba x üründe bu da var mı ? vb.). Sonrasında ise ürünle ilgili internette veya çevrenizde insanların paylaşımlarını okumalı veya dinlemelisiniz. Yalnız burada dikkat edeceğiniz en önemli nokta bir ürün bir başkası için çok kötü olabilirken bir başkası için çok iyi olabileceği gerçeğidir. Örneğin bir araba alacaksanız, alacağınız araba ile ilgili soru sorduğunuz bir kişi size o araba çok yavaş der. Yokuş çıkmıyor der. Ama bir başkası da size o arabanın güvenlik testlerinden çok yüksek puan aldığını ve güvenli bir araba olduğunu söyler. Birisi arabayı överken diğeri arabayı karalayabilir. Dolayısıyla bu yorumlardan kolaylıkla sıyrılmak için siz şunu yapmalısınız. Sizin için güvenlik mi önemli, yokuş yukarı biraz daha yavaş çıkmak mı veya başka bir ifade ile performans mı? Eğer her ikisi de gerekli diyorsanız o zaman kararınız o araba olmamalıdır. Hemen kendinize yeni alternatif başka bir araba araştırmalısınız. Bir eşya alırken acele etmeyin. Genellikle bir süre araştırmak ve ihtiyacın doğru belirlenmesi, piyasadaki tüm ürünleri araştırmak ileride satın almanızı kolaylaştıracak başlıca unsurların başında gelir. Zira bir süre sonra karşınıza öyle bir ürün çıkar ki işte aradığım şey bu dersiniz. O yüzden bir ürün alırken sabırlı, dikkatli, araştırmacı olmalısınız.

OKULUMU/ MESLEĞİMİ NASIL SEÇMELİYİM ?

Okulunuzu seçerken veya mesleğinizi seçerken daha çok kendi yeteneklerinizi, sevdiğiniz şeyleri hesaba katmalısınız. Küçüklükten itibaren ilgi alanlarınız hangi konularda oldu veya neyi yaparken kendinizi mutlu hissediyorsunuz bunları düşünmelisiniz. Diyelim ki mesleğini seçecek olan ve üniversiteye hazırlanan birisisiniz. Hangi mesleği seçeceğinizi bilmiyorsunuz. Çevrenizde birileri şu meslek iyi derken bir başkası bunu seç çok para kazanırsın diyor. Bunu özellikle söylüyorum. Çünkü iyi bir meslek çok para kazandırmasıyla değil, iyi bir meslek sizin kendi yeteneklerinizi ortaya koyan, o işi yaptığınız zaman keyif alacağınız, kendinizi geliştirmenize yardımcı olacak ve kısacası sizi mutlu eden iş iyi bir iştir. Bugün hangi mesleği seçeceğine karar vermeden rastgele bölüm kazanıp okuyan ve ileride iş değiştiren binlerce insana rastlamak mümkündür. Öyleyse gelecekteki mesleğinizi de seçerken yönteminiz aynı olmalı. Kendi yeteneklerinizi tespit etmek, ilgi alanlarınızı belirlemek, kendi zekanıza ve pratikliğinize uygun olanı bulmak yani kısacası sizi huzurlu yapacak mesleği seçmelisiniz. Elbette dikkat edeceğiniz bir başka konu da gelecekte ki yaşam stilinizin nasıl olması gerektiğine karar vermenizdir. Zira param olsun,zengin bir yaşam sürdüreyim düşüncesinden bir türlü sıyrılamıyorsanız o zaman size belirttiğim bu konulara zaten dikkat edeceğinizi sanmıyorum. Siz muhtemelen sürekli olarak değişim yapmaya da hazırsınız zaten. Ancak hangi mesleği seçerseniz seçin seçeceğiniz meslek sizi asla insani olarak geriye götürmemelidir. Örneğin siz yalan söylemeyen bir insansanız, siz dürüst kişiliğinize çok güveniyorsanız ve gireceğiniz bir satış pazarlama işinde sizden satacağınız ürünü abartmanızı istiyorlarsa hemen orayı terk edin. Zira bir kere yalan söylemeye başlarsanız bunun arkası kesilmez ve bu sizin kişiliğinizi olumsuz yönde etkiler. Meslek seçerken kendinize şunu prensip edinmelisiniz. Seçeceğim meslek beni geliştirmeli ve beni mutlu etmeli. Aynı zamanda o işi yaparken huzurlu olayım ve ilerleme imkanına sahip olayım. Ayrıca beni insani kişilik boyutunda geriye değil ileriye götürmeli. Beni yetiştirmeli ve bir değer olmama yardımcı olmalı. İnsan olduğumu bana hissettirmeli. Geçimimi sağlayabilmeli ve ilgi yeteneklerime uygun olmalı.

EŞİMİ NASIL SEÇMELİYİM ?

Eşinizi seçme konusuna çok uzun girmeyeceğim. Zira bu konu kişiden kişiye göre değişmekte ve araya duygusal vb. etkenlerde girdiğinden bunun mantıksal tarafını anlatsam da bunun ne kadar etkili olacağını kestirmek elbette güç. Yani mantıksal olarak size kendi inancınızda, kendi aile kültürünüzde, sizinle ortak bir geleceğe bakan, sizin gibi düşünen veya sizi anlayan, söylediğiniz iki şeyden birisine itiraz etmeyen, çatışmadığınız (yani senede 1-2 defadan fazla), ten uyumunu hissettiğiniz birisi olsun derim. Bütün bunlara size güven veren, sizin istediklerinizi siz ona bir şey söylemeseniz de anlayan ve sizi bu konuda kırmayan ( Yani ben böyleyim beni böyle kabul et demeyen) kısacası size uyum gösteren ve belki de bütün bunların en önemlisi sizinle ortak bir öbür dünya inancı taşıyan birisi olmalı diyebilirim. Ancak günümüzde bütün bunları bulmak sabır ve niyet işidir. Kimisi eşini dış güzelliğine göre seçerken kimisi de maddi gücü için evlenmek isteyebilir. Bazıları da asilliğe önem verir. Ama en önemlisi aynı inanç sistemine sahip olmanız gerektiğidir. Bu arada eşinizin yumuşak huylu olması, size karşı isyan etmemesi, size baskı kurmaması, sizi tamamlaması da oldukça önemlidir. Eş seçerken yukarıda saydığım tüm kriterleri sabırla ve tek tek incelemelisiniz. Bu konuda lütfen aceleci olmayın. Zira eş seçimi hayatınızdaki en önemli seçimlerden birisi olup sonuçları itibariyle tüm hayatınızı etkiler. Bu arada sadece aşk evliliğinin yetmeyeceğini ve tüm bu sayılanlarla birlikte tüm unsurları beraber düşünmeniz gerektiğini de bilmelisiniz. Her ikisi olursa sizin için ne güzel.

VE GÜNDEME İLİŞKİN BİR SEÇİM KONUSU;

ÜLKEMİ YÖNETENLERİ NASIL SEÇMELİYİM ?

Esasında motivasyoncu.com’dan sizlere bugüne kadar siyasal olarak şunu veya bunu yapın diye hiç birşey söylemedim. Şimdi de böyle bir niyetim yok ve size sadece objektif olarak bazı fikirler vermeye çalışacağım. Ondan sonra kararınızı daha kolay vereceğinize inanıyorum. Öncelikle şu düşünceden sıyrılmalısınız. Ülkenin başına kim geçerse geçsin hırsızlık yapıyor, ülkeyi sömürüyor bitiriyor düşüncesinden kendinizi sıyırmanızı istiyorum. Bu konu, karar verirken sizi zorlayan konuların başında gelir. Zira kimse kimseyi şahsen tanımaz ama seçeceğiniz grubun bundan önceki icraatlarını bilirsiniz. Bakın özellikle ülkemize özel bir politika şekli olarak ortaya çıkan en tehlikeli ve ülkeye en çok zarar veren politika şekli sanırım şudur. Ne geçmişte ne de şu anda hiçbir hizmet yapmadığı halde sadece başkalarını karalayarak veya ülkede suni gündem oluşturarak gerilim oluşturan bir politik anlayış var. Bu anlayışa göre ben yapamazsam sen de yapamazsın. Sen yaparsan ben sana çamur atarım izi kalır ve nasıl olsa benim peşimden de gelecek ve bana inanacak bir kitle vardır anlayışı. Öncelikle kendinizi böyle bir anlayıştan uzak tutmanız gerektiğini düşünmekteyim. Bakın ben 30’lu yaşlarını yaşayan bir insan olarak çocukluğumdan beri bulundukları koltukları adeta işgal eden ve oradan hiç kalkmayan, gençlere hiçbir fırsat vermeyen politikacılarla büyüdüm. Ben çocuktum ve bunlar vardı. O zaman da her şeye itiraz ediyorlardı. O zaman da kavga dövüş yapıyorlardı. O zamanda gerilim yapıyorlardı. Ve bu kişiler sene 2007 olmuşken hala bunu yapıyorlar. İşin garibi bu eski politikacılar tıpkı diktatörler gibi koltuklarını gençlere de bırakmıyorlar. Ama artık ülkenin gerçekten gerek eğitimiyle, gerek sanayisiyle, gerek turizmiyle, gerek bilimiyle, gerek kültürel değerleriyle, ekonomisiyle insanına huzur yaşatacak yönetimlere ihtiyacı var. Herkes sanırım ki bu doğrultuda aklının erdiği kadar geriye gitmeli ve o zamandan bu zamana ülkeyi kim iyi yönetti ve kim yapıcı oldu bunu düşünmeli. Yukarıda saydığım ekonomik göstergeler, istikrar, yatırım harcamaları, sanayinin gelişmesi, kültürel anlamda gelişim ve ülkenin yurt dışındaki imajını kimin olumlu yaptığını iyice düşünmelisiniz. Bakın size siyasal olarak şu veya bu diyemem. Bugüne kadar da hiçbir yazımda şu veya bu demedim. Ancak benim gibi ülkesini düşünen insanların kriterleri de eminim ki bunlardır. Gelişmişliktir. Ülkemin yurt dışında itibar kazanmasıdır. Halka doğudan yapılan hizmetlerdir. Yoksa hiçbir suni gündem sırf birileri ondan yararlanıyor, kendi çıkarına kullanıyor diye ayakta kalmaz.

Naçizane önerim kendi çocukluğunuzdan itibaren, günümüze kadar ülkeyi kimin ayağa kaldırdığını ve geliştirdiğini düşünüyorsanız ona oy verin. İnşallah ülkemiz için kim seçilirse seçilsin hayırlı hizmetlerde bulunur.

Psik.Dan. Selçuk Arıcı
motivasyoncu.com

aslında çok güzel herkes buradan mesleğini nasıl seçtiğini öğrenmiştir umarım.

çok güzel anlatmışsınız bilgileriniz için teşekkürlerr

ben yazar olmak istiyorum yazar olmak kolay mıdır?

bu bilgiler için çok tşkler size çok yararlandım saolun ödewime yardımcı olduğunuz için :)

güzel bir yazıymış bence her yönden .hayatımızdaki kırıtik kararlar alırken bazen bizler secimimizi ya inatla yapıyoruz ya da sabit düşünceyle gercekleştriyoruz.oturupta bu olursa şu sonuc olur yada bunu kabul edersem bana ne kazandırır veyahut ne kaybettirir diye düşünmüyoruz.insallah düşünürüz.:))
bence fazlada irdelemeyelim kusursuz hiçbir sey yoktur şu ölümlü dünyada.herseyi irdelersek her konuda yanlız kalırız.iş için eş için arkadas için komşu için diye devam eder secenekler...
eger bir sey için kara verirseniz önce arastırın sonra allahtan yardım isteyin.eger hayırlı ise zaten gönlünüz rahat olur.çünkü bu rahatlıgı allah verir. saygı ve selamlarımla....

Evet bence de güzelmişş hem de çok.... Yanlız anlamadığım gönül rahatlığı ne anlama geldiği :)))) çok entresting... gönlü rahat olan var mı bilmiyorum ama insanoğlu hiç bir işte gönlü rahat değil hele ki bu çağda çünkü daha iyisi, daha çoğunu, daha rahatını ve daha güzelini isterrrr GÖNÜL.. yağmur yağsa ve ıslansak karşıdaki kişiye, sen anlat ben dinlerim ya da ben çok yoruldum ammma sen anlat anlat... göneşli olsa ve terlesek yine de anlat anlat deriz, kendimizin illa ki anlatacak bir papağanı olmasını isteriz yani kuşu.. :)))
İşlerimiz ve kariyerimiz aha şu gönüle kaldıysa, " yandı gülüm keten helvam" :))

saygılarımla...

siz mi anlamıyacaksınız.ha ha:))güleyimde bosa gitmesin.
bu dünyada tabiki insan herseyin daha iyi olması ister lakin şuda gercektir ki herseyn daha iyisi cennettedir.insallah orada alırsınız daha iyisini GÖNLÜNÜZ kavusur o istegine.
demek ondanmış o tavrın.sen degil baskaları anlatsın yani papagan görevini üstlensin.sen konusanı demek o gözle görüyorsun................

valla aradığımı buldum bu siteyi yapanın bulsan anlından öpecem... çünkü bu konu benim ödevimdi bupoze ödevi.......... thankyou herkese

çok güzel anlatmışsınız bilgileriniz için teşekkürlerr


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com