Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Kendinizi işe alır mıydınız?

Eğer işveren olsaydınız kendinizi işe alır mıydınız? Eğer işveren olsaydınız kendi nitelik ve deneyiminize sahip biriyle çalışmak ister miydiniz? Diyelim ki iş görüşmenizi yapan kişi sizin hakkınızda sizin kadar bilgiye sahip, sizinle ilgili her konuya hakim. Mesela etrafta kimse yokken nasıl çalıştığınız, işinize karşı takındığınız tavır, şirket müşterilerine karşı tutumunuz, her gün işiniz dolayısıyla muhatap olduğunuz kişilerle ilişkiniz...

Tüm bunları gözönüne alın ve şu soruyu yanıtlayın: Siz olsaydınız, kendinizi işe alır mıydınız?

Potansiyel işveren olduğunuzu düşünürseniz bazı temel soruların cevabını almak isteyeceksiniz. Örneğin "Son işinizde ne kadar çalıştınız?" Bu soru sizin bir işe bağlılığınızı ve işten ayrılma sebebinizi gösterecektir. İşe alım oldukça zor ve hataların büyük zarara yol açtığı bir süreçtir. Bu nedenle sizi işe alacak kişiler, onların işlerine yarayacağınızdan, problemleri çözeceğinizden ve şirkette uzun süre kalacağınızdan emin olmak ister. Kısaca size güvenmek isterler.

"Kariyeriniz istikrarlı bir yükselme gösteriyor mu?" Bu soru da çalıştığınız firmaya kattıklarınızı ve istikrarınızı bulma amaçlı kendinize soracağınız bir sorudur. Eğer içinde bulunduğunuz durum istediğiniz gibi değilse, yani kariyer hedeflerinizde başarıyla ilerleyemiyorsanız bunu akla yakın bir şekilde açıklayabilir misiniz? Örnek olarak şöyle samimi bir açıklama, durumu sizin lehinize çevirebilir: "Şirketime inancım sonsuz ve hayatta öğrenmenin sonu yok. Şu anda kendimi daha büyük bir kariyer değişikliğine hazır görüyorum ve bu tip bir pozisyon için hazırım. Önceki bütün iş deneyimlerim buraya varmak için bir gerekli ve yararlı bir süreçti."

"Net bir üslupla yeteneklerinizi, özelliklerinizi söyleyebilir misiniz?" Bu tarz bir açıklama kendinizi işverene pazarlama açısından çok önemlidir. Sizi diğerlerinden ayıran ve özel kılan özellikleriniz ve yetenekleriniz sorulduğuna ikna edici ve gerçek bir cevap verebiliyor olmalısınız.

"Espri anlayışınız var mı yoksa kendinizi çok mu ciddiye alırsınız?" Gülümseme, gerilimi azaltır, hayal kırıklığını hafifletir ve zor durumlarda size yardımcı olur.

"İşe ve işin kültürüne uygun musunuz?" Organizasyonlar ulaşılması gereken ortak amaçlar ve takımlar belirler. Eğer siz bu takımlardan uzak bir tavır sergilerseniz, olumsuz ve oyunbozan bir imaj yaratırsınız.

"Son çalıştığınız işvereniniz sizin hakkınızda ne çeşit bir referans mektubu yazacak?" Referans mektubu iş arama sürecinde önemli unsurlardan biridir. Son çalıştığınız insanların sizi nasıl tanımladıkları yeni işiniz için sizi değerlendirenler açısından büyük önem taşır.

Bunların tümü; işverenin, işletmenin ününü, ürünlerinin ve hizmetlerinin kalitesini emanet etmeden önce sizde ilk kontrol edeceği şeylerdir. Bu nedenle işveren gibi düşünün ve iş başvurularınızda kendinizi buna göre dürüstçe değerlendirin.

insanın kendi gibisi yoktur esasında.. insanın etrafıdakileri de kendisi gibi görmesi de büyük saflık olur. Ama işveren olsa idim .. Benim gibisini, iş yerimin müdavimi kılardım.. ŞİRKETİMİN AKİBETİ BENİM GİBİSİYLE AYDINLIĞA KAVUŞUR ŞÜPHESİZ

Klâsik olarak buna herkes "alırım tabii" der ama aslında ben "neden alırım?" diye sormak isterim buna cevaben. Evet niye alayım ki?

Kendimi işe almak, eğer işçi gözüyle bakılırsa elbette gerekli çünkü işe ihtiyacım var. Var ki çalışmak istiyorum. Ama işveren gözüyle bakarsak, ben verimli miyim?
Verim nedir bu arada? Bir işveren olarak işçi olan kendimden (sinekten) ne kadar yağ çıkarabilirim? Kendimi bir işçi olarak istihdam edebilmem için şirketime ne kazandırmalıyım ki şirketim de beni barındırsın?

Bu gibi soruları çoğaltmak mümkündür tabii. Ama meselenin özü (işverenin gözüyle) budur arkadaşlar. Şirket bekaası bakımından bir işçinin bulunduğu yerde verimliliği ve o şirkete kazandırdığı değer, para, hizmet vs. önemlidir. Dolayısıyla bir işveren olsaydım "kendimi işe alır mıydım?" gibi bir sorunun cevabı vicdanen "işimi lâyıkıyla yapabiliyor muyum?" sorusuna "elhamdülillah evet" diyebilmektir. Eğer ilgili ve bilgili olduğum konuda bir iş kurmuş ve eleman almaya niyetlenmişsem, liyâkat sahibiysem elbette kendimi alırım, ama değilsem sırf ihtiyacım var, mecburum diye torpil kullanmam doğru değil. Gerçi günümüz şartlarında kim kendini neye lâyık görmüyor ki? Becerebilse bile kimin aynanın karşısına geçip kendisine bir başkası gözüyle bakmak işine geliyor ki?

Bir insan vicdan muhasebesi yaptığında "elhamdülillah rahatım" diyebiliyorsa. Yani zerre kadar "acaba?" duygusu taşımıyorsa. Çalıştığı yerdeki iş arkadaşlarının ve tabii olarak işvereninin hakkına riayet ediyorsa. Hatta ve hatta çıtayı olması gerekenden yukarı değil de kendi liyâkatine uygun beklentileri taşıyorsa. Kendini işe de alır içi huzurlu da olur.

İslâm değerlerine önem verdiğini düşünen hem işverenler hem de iş isteyenler bunu kendilerine bir sormalı. Bu vicdan muhasebesini iyice yapmalı.
Bilmem soruya yeteri hassasiyette cevap verebildim mi.

Eskilerin sözünü tekrar etmekte fayda var. "Efendim sürç-i lisân ettikse affola"
Mehmet Miyasoğlu.

alırdım.kendımı ıse alırdım.çünkü azımlı bırıyım ve yaptıgım ısı basarıyla sonuclandırırım cevrem tarafındanda taktır edılen kısıyım.evet ben kendımı işe alırdım.

Kendimi işe almazdım almadığım gibi dükkandan kovar. Arkamdan bağırırdım. Çünkü ülkemizde işverenlerin kalitesi belli ben onun işi için ne çalışıp didinicem zarar etsin umrumda olmaz. Üniversite mezunlarına utanmadan tecrubesiz diye hakaret eden asgari ucreti bile bazen teklif etmeyi zekat gibi kabul eden bir işveren profili ile ilgili fazla bir kariyer planım yok onların yanında çalışmam. Nasipse kendi işimin peşinde benim olan bişeyin peşinde koşarım.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com