Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

ÖKS VE ÖSS SINAVLARINA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERDE SINAV KAYGISI

OKS ve ÖSS 'ye hazırlanan öğrencilerin omuzlarında önemli bir yük oluşturan ve hazırlanma sürecinde ayak bağı olan sınav kaygısı aileleri de üzmekte ve sıkıntıya sokmaktadır. Bu kaygı öğrenciler tarafından yaşanılmakta fakat bir ucunda aileler bir ucunda da öğretmenler durmaktadır. Üç sacayağının iyi iletişim kurması ve işbirliği yapması sonucu sınav kaygısı ile başa çıkabilmek daha kolaylaşacaktır.
 
Öğrencinin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili kafasında oluşturduğu imaj sınav olmanın ötesine geçince kaygı kendisini göstermeye başlamaktadır. Öğrencinin sınavla ilgili düşünce ve tutumları kendi kontrolünden çıkarak kendisini esir etmeye başlar. Böylece kişinin mücadele edeceği bir sorun yaratılmış olur. Adı sınav kaygısı.
 
Sınavlara hazırlanan öğrenci bilinçli olarak ve isteyerek bu kaygıyı oluşturmuyor. Bu sınavın önce ailede ne anlama geldiği sorgulanmalı ve ailenin sınav konusundaki tutum ve yaklaşımları sorgulanmalıdır. Sınava ilişkin kaygıların gelişmesinde ailenin hangi tutumunun payı olabileceği saptanmalı ve ailenin sınav ile ilgili yaklaşımı ve bakış açısı değişmelidir. Bazı durumlarda aileler kendi kaygılarını dolaylı olarak öğrenciye farkında olmadan aktarırlar. Öğrenci ailede kendisini ortaya koymanın, kanıtlamanın ve prestij sahibi olmanın en birinci yolunun sınav sonucu ile ilgili olacağı düşüncesini kafasına yerleştirmeye başlar. Anne-babanın ve yakınlarının bazı yaklaşımlarından bu sonucu çıkarabilir. Böyle düşünce bazında oluşturulan bu bakış açısı kişide inanç haline gelmeye başlar. Bu aşamadan sonra bu konu ile ilgili güvensizlikleri ve duyguları devreye girmeye başlar. Farkında olmadan ailedeki bazı telkinler, öğretmenlerin bazı yaklaşım ve telkinleri kaygıyı oluşturmaya başlar. Kişinin bazı hataları ve eksiklikleri kendisinde fark etmesi ile beraber güven kaybı gittikçe çoğalır ve kaygının dozu artmaya başlar.
 
Ailede sınav konusunun sıklıkla gündeme gelmesi ve sınavla ilgili olağan olmayan bir durum yaratılması sınavı gittikçe daha önemli bir hale getirmeye başlar. Buna ailenin öğrencideki beklentilerinin ifade edilmesi ve sıklıkla konuşulması da eklenince sınav ile ilgili korku gelişmeye başlar. Sınav sadece bilgilerin test edildiği sınandığı bir durum olmaktan çıkarak kişinin kendisini kanıtlaması aracı haline gelir. Sadece kendi isteklerinin yerine getirilmesine yarayan bir mekanizma olmaktan çıkarak ailenin ve çevrenin beklentilerinin gerçekleşeceği bir olgu olmaya başlamaktadır.
 
Sınav kaygısı duygusal düzeyden ileriye gidip fiziksel düzeyde de yaşanılmaya başlanınca ailelerdeki tedirginlik artmakta ve tutum değişikliğine gitmektedirler. Birden bire sınavın önemli olmadığını çocuğun önemli olduğunu , sonuçlarla ilgili beklentileri olmadığını ifade etmeye başlarlar fakat bu çok gerçekçi bir durum olarak algılanmaz öğrenci açısından. Bu aşamaya gelinceye kadar anne-babalar kaygı yaratan tutumlarının farkına varamazlar.
 
Sınav kaygısının öğrenci üzerindeki etkisi:
Öğrenci yoğun kaygının etkisine girmeye başladıkça huzursuzluk artar, başarısızlık korkusu ve sıkıntı belirgin hale gelmeye başlar. Ders çalışmaya karşı ilgisizlik, isteksizlik,endişe ve tedirginlik gittikçe yoğunlaşmaya başlar. Kaygının etkileri bir süre sonra fiziksel düzeyde de hissedilmeye ve yaşanılmaya başlar. Mide bulantısı, kalp atışlarında hızlanma, ellerde titreme, ağız kuruluğu, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları ve kasılmalar gibi belirtiler ortaya çıkar.
 
Dikkat ve konsantransyon bozulmaya başlar, hiçbir şey bilmiyormuş duygusu gelişir. Kendisini yetersiz görme, değersiz görme gibi benliği ile ilgili olumsuz ve gerçek dışı değerlendirmeler oluşur.
 
Kaygıyı arttıran düşünceler:
Sınavın kendisini ortaya koyacağı, kanıtlayacağı ve kendi kişiliğinin ölçüleceği bir durum olarak algılanması ve kabul edilmesi. Çevredeki insanların kendisini bu sınavın sonucuna göre değerlendireceği duygusu ile kazanamaması durumunda onlarla ilişkisinin nasıl olacağı, onların kendisini nasıl değerlendireceği düşüncesi.
 
Öğrencinin sınav sonucu ile ilgili kafasında kurduğu olumsuz senaryolar. Bir süre sonra bu senaryolar gerçekleşmiş gibi algılanmaktadır. Öğrencinin ailesinin beklentilerini boşa çıkaracağı korkusu ve onların beklentileri karşısında düşeceği olası durumlar.
 
OKS/ ÖSS 'nin kişinin geleceği ve hedeflerinin gerçekleşmesi için tek bir yol olduğu düşüncesi.
 

Anne babalara öneriler:
 
Sınava hazırlanan ve kaygı yaşamaya başlayan çocuğunuza daha fazla ilgi göstermeye başlayın. Yaşadığı kaygıları ve duyguları onunla paylaşın anlamaya çalışın. Yaşadığı duygularını yok saymayın. Evde olağanüstü bir ortam ve durum varmış gibi davranmayın. Sınavı olağan üstü bir durum haline getirmeyin. Başkaları ile çocuğunuzu kıyaslamayın ve aldığı puanları karşılaştırmayın.
 
Sınav sonuçlarının ilişkinizi etkilemeyeceği ve çocuğunuzun değerini önemini değiştirmeyeceği duygusunu hissettirmeye çalışın. Çocuğunuzun sınava ilişkin performansı ile ilgili beklentilerinizi sıklıkla dile getirmeyin ve böyle bir baskı oluşturmayın.
Öncelikle kendi kaygılarınızla yüzleşin ve bu kaygılarınızdan kurtulmaya çalışın. Sizin yaşadığınız bir kaygı varsa bunu ne kadar hissettirmemeye çalışsanız da çocuğunuza aktarırsınız. Kendi kaygınızı yenmediğiniz sürece çocuğunuzun kaygısını gidermek için ortaya koyacağınız çabalar inandırıcı olarak algılanmayacaktır.

Öğrencinin gerçek hedefler oluşturmasına ve hedeflerin kişisel performans ve gerçeklerine uygun olmasına destek olunuz. Onun eğilimlerini ve potansiyelini tanımaya çalışın, olduğu gibi kabul edin, zorlamayın.
Öğrencinin yaşadığı kaygıları küçümsemeyin, önemsemezlik etmeyin ve gerektiği durumlarda profesyonel yardım almaktan çekinmeyiniz.
 
Öğretmenlere öneriler:
 
Öğrencilere yönelik olarak güven kırıcı telkin ve sözlerden uzak durmaya çalışın. Yönlendirmede bulunurken öğrencinin duygusal özelliklerini hesaba katınız. Öğrencinin eksik olduğu konularını telafi etmeye çalışırken yetersizlik duygusu yaşamamasına özen gösterin. Öğrencinin bireysel özelliklerine uygun yönlendirmelerde bulunmaya çalışın. Destek olduğunuzu ve başarabileceği duygusunu vermeye çalışın. Pozitif bir bakış açısı aşılamaya çalışın.
 
Öğrencinin dikkatini sürekli yetersiz olduğu eksik olduğu konulara yöneltmeyin, iyi olduğu ve başarılı olduğu alanları da vurgulayın. Olumsuzluğa odaklanmamasına dikkat ediniz.
Öğrencinin herhangi bir konudaki eksikliğini dile getirirken uygun bir yöntem bulun ve duygusal olarak olumsuz etkilenmemesine dikkat ediniz.
 
Kaygı yaşayan öğrencilerin anne - babaları ile birlikte karşılıklı bu kaygıları ve öğrencinin durumunu konuşun paylaşın.
 
Öğrencilere öneriler:
 
Yaşadığınız kaygıların kaynağını keşfetmeye çalışın ve içsel duygularınızla yüzleşin. En çok hangi düşünceler kaygınızı arttırmaktadır. Bu düşünceleriniz ne kadar gerçekçidir. Bu düşüncelerinizi öğremtnelrinizle, ailenizle konuşun paylaşın.
Sınavın anlamı sizin için nedir. Bu anlamları parçalara ayırmaya çalışın, yazın.
 
Olumsuzluğa odaklanmaktan ve sürekli olumsuz düşünmekten vazgeçin. Şimdiye kadar elde ettiğiniz başarıları düşünün. Bu sınavın tamamen bir bilgi ölçme mekanizması olduğunu kişiliğinizi ve değerinizi ölçmediğine kanaat getiriniz.
Olumsuz senaryolar kurmaktan vazgeçiniz. Kurduğunuz olumsuz senaryolar olumsuz duygular geliştirmenize neden olacaktır.
 
Fiziksel egzersizler yaparak, yürüyüş yapmaya zaman ayırarak , nefes agzersizleri yaparak rahatlamaya çalışınız. Hoşunuza giden aktivitelere zaman ayırınız. Kendinize hata yapma hakkı tanıyınız, kusursuzluğa odaklanmayın.
 
Düşünce düzeyinde sınavı kendiniz için bir tehdit olmaktan çıkarın. Sınavla ilgili kullandığınız dili değiştirin. Yapamam edemem, başaramam, ne yapacağım gibi sözleri çıkararak yapacağım, başaracağım, üstesinden geleceğim gibi kelimeleri dilinize yerleştirin. Sınavı bir şikayet konusu olmaktan çıkarın. Günlük konuşmalardaki bu değişim duygularınıza olumlu olarak yansıyacaktır.
 

 
Psikolojik Danışman
Ali Rıza Erdoğan


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com