Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

ÖZÜMDEN SÖZÜME YANSIYANLAR

Aklını nefsine tabi kılan, aklını ifsat eder; vahyi aklına tabi kılan, dinini ifsat eder. Nefsini aklına, aklını vahye tâbi kılan, aklını da, dinini de korumuş olur.

• Müslüman, akıllı insandır; akılcı değildir, çünkü akılcılık sapık bir felsefî akımdır.

• Milletin dinine, tarihine saygısı olmayan, saygıya layık olmadığı gibi milleti idare etmeye de lâyık değildir.

• Dinî hassasiyetini kaybeden, dünyevîleşir, kabalaşır, zorbalaşır, behimîleşir.

• Esaretlerin en kötüsü nefse, şeytana ve dünyaya esir olmaktır.

• Allah’tan korkmayan, herşeyden korkar.

• Ölümden korkmayan bir kere ölür, korkan ise her gün ölür.

• Allah yolunda çile çekmeyen, sabır ve şükür ehli olmayan kemâle eremez.

• Dünyası için ahiretini satan, dininden yırtıp dünyasına yamayan, insanların en ahmağıdır.

• Kâmil mümin, hizmette önde ve öncü; nimetin paylaşımında ise sondadır.

• Düşüncesini İslamlaştırmayan, yaşantısını İslamlaştıramaz.

• Allah için sevmeyen, Allah için sevilmeyen kimsede hayır yoktur.

• Muhabbet muvafakat ile ölçülür.

• Nereden kazandığını mı bilmek istiyorsun? Nereye harcadığına bak.

• Hizmet etmeyene himmet olunmaz.

• Hizmetin güvesi, korkaklık, cimrilik ve tembelliktir.

• Hizmet etmek mi istiyorsun? Öyleyse:

Önemseyecek,

Benimseyecek,

Planlayacak,

Bütün imkanlarını seferber ederek fedâkarca çalışacaksın.

• Hizmet, devamlılık ister. Kendine güveni olmayan kararlılık gösteremez. İstikrarsız kimse hizmet ehli olamaz.

• Dinini, tarihini, çağını iyi bilmeyen, mesleğinde ehil olmayan kimse faydalı, sağlıklı hizmet yapamaz.

• Hizmet ehli:

Doğru öğrenecek,

Doğru yaşayacak,

Doğru öğretecek,

Dünyevî bir hesabı olmayacak,

Gâyesi Allah olacaktır.

• Kibirlenen, kendini beğenen kimseyi Allah sevmez. Allah'ın sevmediği kimse, Allah’ın seçip beğendiği İslam’a nasıl hizmet edebilir?

• İtaat etmeyen, sır saklamayan, uyumlu olmayan kimselerle büyük dâvalar yürütülemez.

• Müslümanın vazifesi, hayatın bütün sahalarını ve safhalarını İslamlaştırmaktır.

• En aşağılık ideolojiler, dine karşı dinleştirilen ideolojilerdir.

• Korkaklar taviz verirler, cesur insanlar hoşgörülü olurlar.

• Açık sözlü, açık yürekli insandan korkma, korkulacak kişi içten hesaplı, sinsi tabiatlı kimsedir.

• Atalarımız: “Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.” demişlerdir. Kusursuz insan olmaz. Ancak kusurunu görmeyen, öğüt dinlemeyen kimseden hazer edilmelidir.

• Matlup olan çok okumak, çok yazmak değil, faydalı olanı okumak, faydalı olanı yazmaktır.

• Öğrendikleri ile amel etmeyen, ilmin katili; öğrendiklerini başkalarına öğretmeyen de ilmin katilidir.

• Çok imkanla çok iş yapmayı her kişi başarır, az imkanla çok iş yapmayı ise er kişi başarır.

• Allah için sevmeyene güvenme, bugün sever, yarın söver.

• En değerli hazine zamandır. Zamanı israf eden, hayatını israf etmiş olur.

• Sev ve teslim ol ki, mahrem olasın. Mahrem olmayana sır kapısı açılmaz.

• Rabbine yönel. O zaman göreceksin ki önünde:

Nefis,

Şeytan,

Dünya,

İnsan engelleri var. Onları aşmadan Rabb’inin katına ulaşamayacağını idrak et. Ona göre davran.

• Hizmette sakın yorgunluk, bıkkınlık gösterme, sabret, şükret, devam et, bir gün menzil-i maksuda ulaşacaksın.

• En kötü, en zor şartlarda bile sakın ümidini yitirme. Ümit, müminin ışığıdır. Bilmez misin en büyük müjdeler en zor günlerde gelmiştir.

• Sevdalı ve sancılı olacaksın. Sevdalı ve sancılı olmayanlar hizmet edemez, başarılı olamazlar.

• Müminin öncelikli işi İslam’dır, kulluktur. Münafığın öncelikli meselesi ise dünyası ve çıkarlarıdır.

• İzzet; ne mal mülk, ne makam mevkidedir. İzzet; kâmil iman, salih amel, güzel ahlâk ve hizmettedir.

• Salihlerin sohbetine devam etmeyen, manevî aşı almayan, aşısız ağaca benzer, meyvesi olsa da kekremsi olur, boğaza durur, safra yapar.

• Yapmış olduğun ibadet ve hizmetin semeresini mi görmek istiyorsun? Ahlâkına bak, ahlâkın ne kadar Kur’anî ve nebevî ise, ibadet ve hizmetinin semeresi de o kadardır.

• Yaşamak ne güzel! Allah’ın razı olduğu ameller, hizmetler yapılırsa... Ölmek ne güzel! Allah yolunda cihad ederken, hizmet ederken imanla ölünürse...

• Yirmi birinci asır müslümanının en büyük hastalığı, iman zaafiyeti ve dünyevîleşmektir.

• Gerçek ilim, vahiyle çatışmaz. İlim diye ortaya atılan, temelsiz hezeyan ve saçmalıklar ise İslam nazarında murdardır.

• Adalet özerk olmalıdır. Ancak, ehliyetsiz, liyakatsiz, inanç özgürlüğüne, temel hak ve hürriyetlere, savunma hakkına saygısız ve müdâhil olan hakim ve savcılara özerklik vermek adalete ve millete zulümdür.

• Allah’a, Rasûlüne, İslam’a savaş açanlar, Ebu Cehilleşen zavallı ahmaklardır. Sonuç kesin mağlubiyet, ebedî hüsran ve azabtır.

• Allah ve ahiret inancı olmayan kimsenin yapmayacağı kötülük yoktur.

• Vefasızla dost olmak, yılanla yoldaş olmaktır.

• Yalancıyla düşüp kalkmak, serap peşinde koşmaktır.

• Vitrinlere takılıp kalma, gözünden akıllı olma, yapmayacağın, yapamayacağın şeyi va’detme, az konuş, öz konuş, konuşunca hakkı konuş, söylediğin hak sözün arkasında dur, kalbinin mutmain olmadığı iş tutma. Unutma! İnsan ölür, ağaç kurur, herkes yaptığının karşılığını bulur.

• Yöneticiler:

Dinini, tarihini, çağını ve yönetim ilmini çok iyi bilmeli,

İnançlı, âdil, dürüst ve cesur olmalıdır.

Bu özellikleri taşımayan yöneticiler, hem kendilerine, hem millete zulmetmiş olurlar.

• Müslüman partili olabilir, uygun bir partiyi destekleyebilir. Fakat asla partizan olamaz.

• Şeriat İslam’dır, İslamî hükümlerdir. Şeriata düşmanlık, Allah’a ve Rasûl’üne düşmanlıktır.

• Millet için en büyük tehlike, milli kalkınmanın, temel hak ve hürriyetlerin önündeki en büyük engel adaletin ve ordunun siyasallaşmasıdır.

• Kulluğun zirvesi hiçliktir. Hiç olmadan, hiçlik şuuruna ermeden hakiki kul olunamaz. Kulluk kapısından gir, hiçlik ummanına dal, Rahman’ın yüce katında dur, fenâfillaha er, huzur bul.

• Her gün, en az iki kere, sabah ve akşam nefsini sanık sandalyesine oturtup hesaba çekeceksin. Yaptıkları yaramazlıklardan dolayı azarlayacak, gerekirse cezalandıracaksın.

• İlmi arttıkça, makamı yükseldikçe, malı çoğaldıkça tevazuyu artan insan asil insandır, kâmil insandır. İlmi arttıkça, makamı yükseldikçe, malı çoğaldıkça kibri ve ucbu artan kimse sıfır insandır.

• Makam ve mevkiine, mal ve mülküne hizmet eden küçülür.

Mal ve mülkünü, makam ve mevkiini İslam’ın ve insanlığın hizmetinde kullanan yükselir.

• Hayatı boyunca, ilim talebesi olduğu idraki içinde olmayan, kendini ilim öğrenmekten müstağnî gören, cahil kalmaya mahkûmdur.

• Tefekkür etmeyen, teemmül etmeyen, ibret almayan, hikmet ummanına dalmayan, firaset ve basiret sahibi olmayan kimsede hayır yoktur.

• İslam; yemek, içmek, uyumak gibi yaşantımızdan bir parça değildir. O, bir hayat dinidir. Yaşantımızın tamamına hakim olmalıdır.

Selamun aleyküm.
tesekkür ederim bu yazı ve bu site için.

Merhaba,

Yazzık, ilahiyat mezunusunuz ve iş bulamıyorsunuz.Güldürmeyin adamı ya artık bu ilahiyat ve i.h.l istismarı yapmayın... Neden mi?.. Buyurun size nedeni; Haberleşme ,elektronik ve bilgisayar mühendisleri hatta yük.mühendisleri dururken, ilahiyat mezunları telekomdan tutun trt ye kadar yerleştiler.... Diyeceksin ne var bunda o da 4 yıllık lisans mezunu! Evet ama dini konularda kendini yetiştirmiş bir kişinin ne işi var trt de... müftülük,vaizlik,imamlık yapmak için bu kişi ilahiyata gitti... İşte benim güzel ülkemin güzel din adamları... Din bunlara mı kaldı ya "hadi canım sen de..." der , merak etmeyin, acık bi torpil ankaranın en üst brokrasisinde yerinizi alırsınız...

Sakın yanlış anlamayın ben de i.H.L çıkışlıyım ama mühendislik okudum mester de yaptım ama ilahıyatçılardan sıra henüz bizim gibi adamlara gelmedi,geleceğini de sanmıyorum....

evet ben ilahiyat mezunuyum.ben bu alanı insanlara faydalı olmak dinime hizmet etmek için tercih ettim.eger gayem para kazanmak olsaydı baska alanı tercih eder baskasının yerini almazdım.haklısınız bazı insanlar yüzünden benim gibi dini için ugrasanların adını karalatıyorlar.
bu devirde herkes ekmek derdine düşmüş ahiret sanki garantiymiş gibi onu es geciyorlar.elimden geeldiği kadarıyla dinim için ugrasıp insanlara öbür dünyanıın var oldugunu ve hiç de sonuçu garanti olmadıgını anlatmaya çalışacagım.
bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor efendimiz(s.a.v):eger bir işte ehil olanı degilde kendisindendaha az ehli secip o işin basına getirilirse ahirette o kişi benim hasımımdır diyor yanı düşmanımdır diyor.herkes ehil oldugu işi tercih ettsin.torpille iş bulan düşşünsün bu hadisten sonra....
bu arada eger allah nasip etmişse iş bulursunuz ehil oldugunuz konuda...

Aleyküm selam, selamınızı da aldıktan sonra hemen şunu ilave etmeliyim;Ben işsiz değilim çok güzel bir mesleğim ve kariyerim var... Önemli olan piyasada iş yapmak,piyasa adamı olmak, aranan olmak... çatır çatır anlımın teriyle hakedişlerimi alıyorum, projelerim,çözüm üretme ve daha bir çok konuda bilgimi satıyorum... Aslında şunu demek istemiştim;herkes bildiği işi yapsın artık torpıl,kayırma,ayırma bilmem ne olmasın...

Aynı duygularla umarım sizde iş bulursunuz çünkü;Anne olacaklar sizin gibi insanlara çok ihtiyaçları var... Hele bu devirde...
Saygılarımla....

selamun aleyküm aslında onu demek istemiştim bende.herkes ehil oldugu konuda işini yapsa bu dünyada düzen artar huzur oluşur.ama herkesin gözü baskasınkinde olunca böyle sorun ortaya cıkmış oluyor.

ben iş bulamasamda kendimi geliştirmek ve hiç olmassa cevreme faydalı olmaya calışacagım.dinim için calışan bir hanım sahabe olmayı o ünvanı alabılmeyi cok isterim..Yaradanım herseyin hayırlısını versin.ne demişler nasipse gelir YEMENden nasip degilse ne gelir elden.. Allaha emanet olun.
işinizde basarılar dileim....selam ve dua ile

İstersen her cevap yazdığında selam verme, çünkü selamı almak mecburiyeti var. Sözlü selama sözlü cevap,yazılı selama yazılı cevap vermek gerekir sanırım ama yanılıyor olabilirim... selamı vermek ve selamı vermek GÜZEL ama işte artık unutulmuş gibi bir şey haliyle selam almayı bazen umutuoruz... Yoksa iki cümeyle... :)))

Hoşça kalınız...

selam almayı alışkanlık halıne alırsanız hiçde zorlanmazsınız.tabi nefis zor olan şeyleri yaptırmak istemez ve de yaptırmaz bi şekilde.insan ya nefsin kölesi olur yada nefis onun kölesi olur.insallah nefsini köle eden insan oluruz.köleyi azat etmemek sartıyla....
insan kendi kültürünü unutmamalı baskasının kültürü ona göre degildir.
saygılarımla....

Zor değil selam almak ve vermek ama dediğim gibi unutuyoruz bazen.Nefis mi yoksa nefs mi? İki kelime arasında fark var bence... :))) Köle meselesine gelince öyle azad edecek bi yol biliyorsan söyle, öyle bi azad ediyim ki ebediyyen semtime uğramasın bu köle çok ta meraklısı değilim hani... Tabi nasıl köle edeceğimi de bellirt şu nefsi, lütfen...

Asıl saygı benden.

nasıl baslıyacagım bilemiyorum hani insan unutrmuşya selam alıp vermeyi....
neyse bi şekilde basladım
kusurumu görmezlikten gelin o iki kelime arasında daglar kadar fark var.
nefsi köle eden bu devirde bulamayız köle eden ancak bu devirde alimlerdir.ben bu konuda vaaz veremem.vaaz uzun suren bir sohbettir.buda mümkün degildir.
sagılarımla....

Dövseydin bari,kanlar içinde kaldım ben.. :)))
Bakınız, selam vermek başta olur ve selam verdikten sonra da saadete yani temaya gelinir...
İki cümle yazmak için ikide bir selam verilmezse ne olur ya da verilir...
Naılsın selam, iyi misin selam...
uzar gider ve senin o yüce duygularla selamın artık önemsenmez hale gelir.
(bu tamamiyle benim düşüncem) katılmıyabilirsiniz.

Sagılar...

cem bey dövmek benim felsefemde yoktur.ama sizi bilemem.ben o anlamda dememiştim.espiri tarzındaydı.siz herhalde mesleyiniz dolayısla sert mizaclı birisiniz bence.yazılarınızdan o anlasılıyor heleki ilk yazınız....
tabiki her konusmada söylenmez selam...bunu bilincindeyim..
saygılar bildiyim kadarıyla böyle yazılıyordu
SAYGILARIMLA...

Keisnlikle espri amaçlı söylemiştir, ders verir gibi yazmıştınız ve selam vermeden konuya girmiş artı "bak ben böyle de yazabilirim haaa" dergibiydiniz... Mesleğime gelince çok sert değil hele ki ben töbe yok öyle bir şey... Hele sizin gibilere bunu içtenlikle söylüyorum ancak saygı duyarım...


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com