Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

KARI-KOCA HAKLARI

KARI-KOCA HAKLARI Genellikle bir aile karı, koca ve çocuklarından ibaret bir müessesedir. Aile düzeni mefhumu, onun ferdleri arasında karşılıklı hak ve vazife münasebetini gerekli kılar; aksi halde düzen bozulur, güçlü zayıfı ezebilir. Karı-kocanın karşılıklı haklarının çerçevesini şu âyet vermektedir: «Kadınların —normal ölçüler içinde— vazifeleri kadar hakları da vardır». (el-Bakara: 2/228). Karşılıklı hakların denkliği yanında tek istisna kocanın aile reisi olmasıdır. Aileye bir baş gereklidir; yaratılıştan gelen özellikleri, mehir ve nafakayı temin etmesi bu hakkın erkeğe ait olmasını tabiî kılar. Bu reislik bir tahakküm değil, bir himaye ve düzeni koruma vasıtasıdır. Eve ve çocuklara karşı ortak sorumluluklar vardır; hadise göre yalnız erkek değil, kadın da çobandır. (Burada çobandan maksad, sorumluluk taşıyan, himayesine verilenleri koruyan, muhafaza edendir. Buhârî, K. en-Nikâh, 81. 90; Müslim, K. el-İmârah, 20.) Peygamberimiz (s.a.v.) bir soru üzerine kadının koca üzerindeki haklarını şöyle açıklamıştır: «yediğin zaman ona da yedirmek, giydiğin zaman ona da giydirmek, yüzüne vurmamak, hakaret etmemek, küsüp evi terketmemek.» (Ebû-Dâvûd; K. en-Nikâh, 41, İbn Mâce, K. en-Nikâh, 3.) Kocanın hakları ve kadının vazifeleri olarak da «kocanın istemediği kimseyi eve almamak, izinsiz dışarı çıkmamak, meşru isteklerini yerine getirmek, yatağını terketmemek, gücü yettiğince hoşnut kılmaya çalışmak» sayılmıştır. (Hâkim, el-Mustedrak, C. II, s. 188-190. Hakların tafsilâtı için «Mukayeseli İslâm Hukuku» isimli kitabımıza bakınız, s. 230, 276 vd.) Yaratılıştan gelen roller dışında ailede kadının ve erkeğin rolleri, fonksiyonları ihtiyaca, örf ve adete bağlanmıştır. Yıllarca sürecek bir beraberliğin pürüzsüz ve daima sağlıklı, neşeli geçmesi beklenemez. Karşılıklı kusur ve aksaklıklarda sabır, tahammül, iyi niyet esastır: «Onlarla (kadınlarla) güzellikle geçinin, eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, sabredin, hoşlanmadığınız bir şeyi Allah çok hayırlı kılmış olabilir.» (en-Nisâ: 4/19) Ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyuruyor: «Üç kimsenin namazı başından yukarı bir karış bile yükselmez: Kendisini istemedikleri halde bir cemâate imam olan kişi, eşi kendisine darılmış olduğu halde geleceleyen kadın, birbirine hasım olan iki kardeş.» (İbn Mâce, K. el-İkâmeh, 43: Tirmizi, K. es-Salât, 149


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com