Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

İSLAMİ AÇIDAN BORSA

İnsanoğlunun dünya hayatındaki imtihan merhaleleri hep farklı farklı olmuştur. Her bireyin kendine mahsus bir imtihanı varken senenin belli zamanlarında da uğradığı büyük imtihanlar vardır. İnsan kimi zaman rahatlıkla imtihan olurken kimi zaman da darlıkla imtihana çekilir. Bir de toplumsal imtihanlar vardır. Mesela Çeçenistan meselesinde bütün müslümanların sorumluluğu vardır.

Fakat bu sorumlulukların yanında imtihan edildiğimiz çok mühim bir konu daha var. Müslümanlar alelumum parayla imtihan edilmekteler. Bu da bize kısmen Yahudilerin (Bakara suresindeki) Cumartesi yasağını hatırlatıyor. Müslümanların, nerede yaşarlarsa yaşasınlar, kendi hayat tarzlarını ikame ve idame ettirecek âdil kuruluş ve sistemlere ihtiyaçları vardır. Bu en kısa zamanda ikame ettirmekle mükelleftirler. Bu ikame süresinde bulundukları sistemin çarklarından istifadeler ancak o noktada mütehassıs âlimlerin verdiği cevaz kadar olacaktır. Kendi kafasından keyfi olarak o ekonomik sistemin içine dalamaz. Aksi taktirde inandığı gibi yaşayamadığından yaşadığı hayatın hak olduğuna inanacak veya kendi kalbini tatmin edici fetvalar arayacaktır.

Günümüz müslümanları, ekonomi sisteminin çarklarıyla karşı karşıyadırlar. Kredi kartı, hisse senetleri, borsa, vade farkı gibi meseleler, üzerinde araştırma yapmaya muhtaç, netlik isteyen mevzulardır. Bu konularda araştırma yapmadan, safiyâne bir şekilde "Efendim borsada o şirketin hissesini alıyorsun, batarsa batıyorsun, yükselirse zengin oluyorsun. Kar - zarar ortaklığı, ne var bunda?" gibi sözlere itibar etmek yerine meseleyi etraflıca ele alan, bu konuda selahiyet sahibi âlimlerin görüşleri araştırılmalı ve dikkate alınmalıdır.

Birkaç sene öncesine kadar faiz müesseselerinin adını bile anmaktan imtina edip sol ayakla girenlerin bugün düşük faizli kredi aramaları eski hassasiyetlerin kapital çark içinde sınıfta kaldığının delili olsa gerek.

Başta borsa olmak üzere diğer iktisâdî konularda sıhhatli bir bilgi edinebilmek için bu alanlarda mütehassıs, mevzuunda Türkiye'deki ehil insanlardan biri Hayrettin Karaman hocaefendidir. Hisse senedi ve borsa konusunda Hayrettin Hoca bir kitabında şöyle beyanatta bulunuyor.

"Hisse senedi alım satımına iki farklı yönden bakmak gerekir."

1- İmal edilmesi, ticarî hizmeti caiz olan bir konu ile meşgul bulunan bir şirketin hisse senedini alarak ona ortak olmak. Şüphesiz bu tasarruf caizdir. Alan, şirketin malvarlığına hissesi nisbetinde ortak olur, kâr ve zararına katılır, dilediği zaman da hissesini başkasına satabilir. (Piyasada bu tip holdinglerin sayısı da oldukça fazladır.)

2- Ait olduğu iktisadî değerden bağımsız değer kazanıp kaybeden bir hisse senedini eldeki parayı değerlendirmek, değerini korumak, iniş çıkışları gözeterek para kazanmak maksadıyla alıp satmak ki, borsadaki alışverişler daha çok bu ikinci maksada yöneliktir.

Bu manada borsaya yatırım yapmak tam olarak değilse de biraz kumara, piyangoya benziyor. Gerçek değerin üstünde ve dışında kâğıtların pahalanıp ucuzlamasına sebeb oluyor.

Ekonomiye ve üretime önemli bir katkısı olmaksızın paralar kazanılıyor ve kaybediliyor. İste bu bakımdan borsada "oynamayı" makbul bir ticaret olarak görmüyorum. (1)

Haram konusunda hile de haramdır.

Bir yolunu bularak, kitabına uydurarak veya ismini değiştirerek haramı işlemek sorumluluğu kaldırmaz, aksine bu yollar ve çareler haramdır.

Resul-i Ekrem (sav)’in “Ümmetimden bir grup başka bir isim koyarak şarabı helâl sayacaklar" (2) buyruğu da buna işaret etmiştir. Müstehcen gösteri, eser ve hareketlere "sanat" faize "sermaye kârı" demek bunları helal kılmaz. (3)

Esefle belirtmeyim ki bugün birçok insan sermaye kârı, düşük kredi, yardım fonu gibi isimler altında bilerek veya bilmeyerek bu hataya düşmektedirler.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bu konuda şöyle der:

"Faizi yemek için hileli yollara saptığınız, öküzlerin kuyruklarına yapışıp ziraatla geçindiğiniz ve cihadı terkettiğiniz zaman Allah üzerinize zilleti (aşağılanma, horlanma, zaafa düşmeyi) musallat kılar ve dininize dönmedikçe onu üzerinizden sıyırmaz." (4)

Menkul kıymetler borsası hakkında yine Türkiye'nin önemli âlimlerinden Abdülaziz Bayındır efendi İslâm açısından borsa panelinde şunlardan bahseder.

MENKUL KIYMETLERİNnHALKA ARZI VE SATILIŞI

Şirketin hisse senedini almak isteyen kişilerin şirketle ilgili bilgilere (tam anlamıyla) sahip olmadıklarından, mallarını görme hakkına sahip olmadıklarından izahnâmede yazılan bilgilerle yetinmek zorunda kalacaklardır. İslâm hukukunda görme muhayyerliği alım satımda satın alan kişinin temel hakkıdır. Zira Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Kim görmediği bir şeyi satın alırsa görünce onun muhayyerliği vardır." (5)

İzahnâmede verilen bilgilerin gerçeğe aykırı olduğu daha sonradan çıksa veya gerçeğe uymayan abartılmış beyanlar olduğu tesbit edilecek olsa bu yüzden zarar gören kişilerin zararı hiçbir şekilde tazmin edilememektedir.

Örneğin; halka açılan A.Ş yaptığı reklamlarla 2000 liralık hisse senedini 3000 liraya veya daha fazlaya satsa, vatandaş da aldatıldığını anlarsa vatandaşın hakkını arayacağı bir merci yoktur.

İslâm'a göre gabn-ı fahiş (haksız kâr) olduğu an aldanan taraf alım satımı feshedebilir. Bu da menkul kıymetlerde %20 oranındaki aldanmadır.

2000 lira olması gereken hisseyi 2500 liraya alan tekrar bunu fabrikaya geri verebilmelidir.

Halbuki menkul kıymetlerde gerçeğe aykırı ceza verenleri SPK'nın ceza düzeninin 47. maddesinin A fıkrasının 1. bendine göre 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar ağır ceza ile tecziye edilir.

Kısa süreli hapislerin de genelde paraya çevrildiğini düşünürsek ortada bir sömürülme vardır.

Sömürülense........

KÂR DAĞILIMI

Şirketlerin bilançoları üzerinde çeşitli oyunlar oynayabildikleri ve kâr oranını düşük gösterebildikleri herkes tarafından bilinmektedir.

Şirkete hisse senediyle ortak olan şahıs hak ettiği kârı nasıl tespit edip nasıl tahsil edecektir?

SERMAYE ARTIŞI YOLUYLA YAPILAN HAKSIZLIKLAR

Mevcut enflasyon ve şirketin mal varlığında görülen değişmeler sebebiyle sermaye artışına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sermaye artışını şirket yeni yatırımlar içinde yapabilir ve bu sermaye artışlarında şirketlerin mal varlığını yeniden değerlendirme mecburiyetleri yoktur.

Mesela 100 milyon liralık hisse senedi alan bir firma sermaye artışı 1 milyara çıkarılan sermayesi.

İlk etapta % 10'una sahip olan şahsın sermaye artışına katılamadığında hissesinin % 90lık bir bölümü elden çıkıp % 1 lik bir hissesi kalacaktır.

Hakkının gaspedilmiş olduğunu ispat etmek ve bunu geri alma hakkı olmayacaktır.

HİSSE SENEDİ FİYATLARINDA SUN'İ DALGANIŞ

Şirket sahipleri bir sene hisse senedi fiyatlarının artmasına sebep olur. İkinci senede şirketi kötü durumda göstererek hisse senedi fiyatlarını düşürebilirler. Fiyatların düştüğü sene hisse senetlerini satın alıp basın ve yayın organlarını kullanıp hisse senedi fiyatlarını artırdıklarında ise zengin olmaktadırlar ve kanunlar çerçevesinde bunu önlemek imkansızdır. Yüksek fiyatla borsada müşteri bulan hisse senetlerinin kasıtlı davranışlarıyla düşebilir. Şirket yöneticileri büyük ölçüde kredi alıp bu krediyi bir başka şirketlerini kârlı hâle getirmek için kullanabilir.

Böylece halka açılmış bir şirketten başka bir şirkete kâr aktarması yapılabilir. Usulüne uygun yaptıkları takdirde bunu denetlemek mümkün değildir.

(O halde piyasadaki hisse senetlerinin tümünü toplasa da -ki bu imkansızdır- yine de şirketteki hissesi % 49'u geçmeyecek ve % 51'in tahakkümü altında sömürülmeye razı olacaktır.)

SONUÇ

Bugünkü anonim şirket yapısı ve borsanın işleyişi karşısında hisse senetlerinin Menkul Kıymetler Borsası'ndan alım satımına İslâmî açıdan cevaz vermek mümkün değildir. Çünkü bu bile bile insanları ateşe atmak ve insanların mallarının haksız yere yenmesine göz yummak olur (6)

Allahu Teâlâ Hazretleri iktisadî faaliyetlerin temeli olarak kabul edilen bir ayet-i kerimede söyle buyurur.

"Müminler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret hali dışında mallarınızı aranızda haksız sebeblerle yemeyin, kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir." (7)

Parayı faizle nemalandırmaya karşı borsanın bir meşru seçenek olduğunu ancak ve ancak yeni düzenlemelerle borsadan çok istifade edileceği muhakkaktır.

Hak nizamı tahakkuk edince cahiliyedeki iktisadî ve muaşeret yapılarını sona erdirmek yerine, istifade edilebilecek şeylere yeni düzenlemeler getirmiştir ve getirecektir. Yani borsayı kaldırmak yerine oraya katılan müşterilerin haklarını muhafaza edecek bir sisteme ihtiyaç vardır.

VE BİR FIKRA

Samimi temiz bir müslüman kredi alacak arkadaşını uyarır; Bak der, Allah faizi yok edeceğini söylüyor, ki o yalandan müstağnidir, 100.000 lira bile çeksen mutlaka sürünürsün. Hem herkesin rızkı muayyendir. Sen kredi de çeksen sana belirlenen rızkı artıramazsın, bilakis sana helâl yoldan gelecek rızkı haramlaştırırsın, der.

- Arkadaşıysa işte Ermeniler çekiyor zengin oluyor, Yahudi çekiyor zengin oluyor, benim niye bir evim olmasın, benim niye arabam olmasın, biz müslümanlar niye güçlü olmayalım. Sanki İslamiyet zengin olmanın yollarını kapayan bir sistemmiş gibi diğer arkadaşını mihnet altında, bırakmaya uğraşır.

Arkadaşı: Senin bu halin bana İslam'a yeni giren ve ganimetlerden pay bekleyen kişilerin peygamberi mihnet altında bırakmak için, hadi biz müslüman olduk, gibi sözlerini hatırlattı.

Halbuki Allah söyle cevap verdi.

"Müslüman olduk diye seni mihnet altında bırakıyorlar. Onlara de ki: (Ey Muhammed) müslüman olduk diye beni mihnet altında bırakmaya çalışmayın bilakis Allah sizi imanla hidayete erdirdiği için siz minnet altındasınız eğer sadıklardansanız." (8)

Allah'ın bizleri müslümanlıkla şereflendirmesi yetmez mi?

FİKRET ŞANLIBABA
ilkadim dergisi



Kaynaklar:

1- Hayrettin Karaman, Günlük Hayatımızda Helaller ve Haramlar. İst. 1999 S. 265
2- Sahih-i Buhari, Eşribe 6
3- A. g. e. (1) S. 26
4- A. g. e (1) S. 68- Ebu Davud El-Buyû 54'ten nakil
5- El- Mavsilî - İhtiyar 2. Cilt S. 15 - 16
6- Doç. Dr. Abdülaziz Bayındır Hoca'nın İslâm Açısından Borsa panelindeki tebliğinin bir özeti .

Tebliğin tamamına ulaşmak isteyenler Ensar neşriyatın ilmi araştırmalar dizisinin 4. Kitabı olan İslâm açısından Borsa adlı kitabından istifade edebilirler.

7- Nisa 29. ayet
8- Hucurat 7. ayet

Çok güzel açıklamalara yer vemişsiniz. Bu emeğiniz için size teşekürederim. Allah razı olsun.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com