Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Paraya değil beyin desteğine ihtiyaç var

Türkiye’de 70 binin üzerinde aracın Kargaz, Oto Gaz Sistemleri adı altında LPG’ye dönüşümünü gerçekleştiren Baykan Grup, temellerini 18 yıl önce küçük bir proje firması olarak atar. Geçen sürede birçok büyük konut ve sanayi sektörünün ısıtma ve havalandırma projesini hayata geçirir. Avrupa’nın dev şirketlerinden ortaklık ve işbirliği teklifleri alır. İtalya’da Baykan markası adı altında ürettiği kombileri hem Türkiye’de hem de Avrupa’da satar.

Baykan Grup, Türkiye’de ısıtma ve klima sektöründe 14 şirket, 30 ortak ve 350 bayisiyle hizmet veriyor. Yurt içi ve dışında yaptığı yatırımlarla rotasını dünya sektörüne çeviren Baykan Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kan, son on yılda ürettiği ürünlerde kalite standardını üst seviyeye çıkartan Türk sanayicisinin artık belge bazında da sorunlarını gidermesi gerektiğini düşünüyor. “Markanın oluşabilmesi için sanayici, ürettiği ürüne markasını vurabilmeli, yoksa marka oluşmaz.” diyerek, bir ülkenin ancak ürünleriyle marka olabileceğine inanıyor.

Almanya’nın köklü bir şirketinin ortaklık teklifi üzerine İkitelli Organize Sanayi Sitesi’nde radyatör üretim tesisi kurulur. İngiltere, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Letonya, Kırgızistan, Ürdün ve Almanya’ya ihracat yapılır. Satılan kombi radyatörlere “Baykan / Made in Turkey” etiketi yapıştırılır. Yoğun taleple karşılaşan şirket, bu kez Düzce Organize Sanayi’de İtalyanlarla birlikte dünyanın en yüksek teknolojisiyle üretim yapacak yeni bir tesis kurmaya karar verir. Baykan markası adı altında faaliyet yürütecek olan tesiste, üretim Ağustos 2005’te başlayacak ve yıllık 1,2 milyon metre radyatör ve tek vardiyada 50 bin adet kombi üretilecek.

Avrupa üretim yapamıyor

Son yıllarda artan işçilik maliyetleri ve pahalı hammadde yüzünden ekonomik kriz içine giren Avrupalı sanayici, toplu işçi çıkarmalarına ve ardından tesislerini kapatma yoluna girdi. Birçok yabancı yatırımcı bu yüzden yönünü işçilik maliyetlerinin ucuz, hammaddenin bol olduğu ülkelere çevirdi. AB kapısındaki Türkiye bu yönüyle oldukça cazip. Süleyman Kan, “Türkiye iyi bir trend yakalamıştır ve üretimini artırmak zorundadır. Avrupalı sanayici üretimde zorlanıyor. Bu nedenle üretim için kendilerine yeni alanlar arıyorlar. Kalitede taviz vermeden iyi ürün yaptıktan sonra Türkiye’nin önü açık.” diyor.

Türk sanayicisinin para desteğinden çok beyin desteğine ihtiyacı olduğunu; sanayicilerin kendilerine olan özgüveni kazanıp kendi öz markalarını oluşturmaları gerektiğini söylüyor. “Kaliteli mallara Türk markası vurulursa Türklerin malları kaliteli denecek. Bundan otomatik olarak Türk ekonomisi istifade edecek.” diyerek, ülkenin marka olması için bunun mutlaka yapılması gerektiğini vurguluyor. “Bunun için devletin yabancı marka vuran üreticiye destek vermemesi lazım.” diyor.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com