Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

BAŞARI İNANCI GELİŞTİRMEK

Aranızda başarmak istemeyen var mı? Bu soruya “evet var” şeklinde yanıt verecek birilerinin çıkmasına ihtimal vermiyorum. Zira her birimizin başarmak istediği en azından bir şey mutlaka var… Fakat her nasılsa çaba sarfetmeye başladığımızda bizleri engelleyen duygusal durumlarla karşılaşırız. Peki bizleri engelleyen duygusal durumumuzla nasıl baş edebiliriz? Zihnimizden gelen negatif sinyalleri nasıl pozitif enerjiye çeviririz?

Değerli okurlarıma bu makaleye başlamadan önce ''İnanma başarıyı nasıl etkiler?'' ve ''Başaracağınıza inanmanızı engelleyen engeller'' başlıklı makalelerimi de okumalarını (okumayanlara) tavsiye ederim. Zira birinci makalemde “başarıya inanma”nın diğer bir ifadeyle ''kendine inanma'' nın başarıyı nasıl etkilediği üzerinde dururken, ikinci makalemde ''kendimize inanma''mızı engelleyen duygusal engellere değiniyorum. Bu ve bundan sonraki makalelerimde ''başaracağına inanma (kendine inanma)'' sürecinde karşılaştığımız engelleri nasıl aşabileceğimize değineceğimden belirttiğim makaleler birbirinin devamıdır.

Diğer yazılarımda belirttiğim engel ya da hastalıklar bazen az bazen çok, bazen birkaçı bazen de hepsi görülebilir. Ama herkeste bir miktar vardır veya gelişebilir. Bunlardan nasıl kurtulabiliriz? Kendimizi hangi yöntem ve tekniklerle tedavi edebiliriz? Eğer mevcut engel veya hastalığımız yoksa nasıl korunmalı ve oluşmalarını engellemek için neler yapmalı? Yani başarı inancını nasıl oluşturabilir ve nasıl geliştirebiliriz? İşte ''başarı inancı (kendine inanma)'' oluşturan adımlar;

1. Korkularınızı yenin ve kendinize güvenin
2. Olumlu düşünün
3. Mazeret hastalıklarınızı tedavi edin
4. Mükemmeliyetçi olmayın
5. Büyük düşünün
6. Kendinize hep düşündüğünüzden daha iyi olduğunuzu hatırlatın
7. Düşünün. Yaratıcı olun ve hayal kurun
8. “Şimdi’’ İlkesini yaşamınızın bir parçası haline getirin

Şimdi bu başlıkları tek tek ele alalım.

1. Korkularınızı yenin ve kendinize güvenin

Korku, başarıya olan inancı öldüren zehirdir. Korkunun panzehiri ise harekettir. Eyleme geçin ve korkularınızı tedavi edin. Korkularınızdan dolayı işlerinizi sakın ertelemeyin. Bu zehirli bal gibidir. Lezzet aldığınızı, yani rahatladığınızı sanırsanız, fakat zehirlendiğinizi farketmede gecikmezsiniz.

Karasızlığı sokağınıza bile yanaştırmayın. Karasızlıklar korku ve kaygıyı arttırır, sizi telaşa sokar ve ne yapacağınızı şaşırırsınız. Unutmayın “En kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir’’ kaldı ki en kötü kararı verme durumunda değilsiniz.

Yanlış yapma hakkınızdan vazgeçmeyin. Yapılan yanlışlar bile tecrübedir. Her başarı irili ufaklı başarısızlıklar yumağından oluşur. Başarıların çok azına yanlış yapılmadan ulaşılır. Yanlışlardan faydalanmasını bilin. Tecrübeler, yani yanlışlar acı olabilir ama genelde meyveleri tatlıdır. Yanlış yapma korkusu, yapmayı düşündüğünüzü yapmanıza mani olmasın.

Sydney J Harris gibi düşünün :
''Yaptığınız şeyler için pişmanlık zamanla geçer, ne var ki; yapmadığınız şeylere pişmanlığın çaresi yoktur.''

Diğer insanların ne düşündüğü korkusuna gülün ve geçin. Yapmayı planladığınız şeyin doğru olduğuna emin olun, inanın ve yapın. Her halükarda sizi birileri eleştirecektir. Şimdiye dek yaptıklarından dolayı eleştiriye uğramamış hiç kimse yoktur.

Diğer insanlarla birbirinize benzer taraflarınızın, farklı olan taraflarınızdan daha çok olduğunu keşfedin. Farklılıkları değil benzerlikleri görün. Temelde sizin gibi olan birisinden korkmanız için hiçbir sebep yoktur. İnsanları doğru perspektife koyun. Karşınızdaki önemlidir. Ama unutmayın “Siz de önemlisiniz’’ Tabii ki, sizin başarısız olmanızı isteyecekler çıkacaktır. Bunlara karşı hazırlıklı olun ve çevrenizdekileri anlamaya çalışın.

Dr. David J. Schwartz’ın dediği gibi ;
''Pek çok insan havlar, ama ısırdıkları az görülmüştür.''

Kendinize güveninizi sağlayın. Başkaları size yardımcı olabilirse de bunu ancak siz başarırsınız. Buna Georg Shinn “İç motivasyon” diyor. İç motivasyonunuzu sağlayın. Vicdanınızın doğru dediklerini yapın, rahat hareket etmenizi sağlayacaktır. Yapacaklarınızdan emin olun ve hazırlığınızı tam yapın. Bu kendinize güveninizin artmasını sağlayacaktır.

Düşünün, iç motivasyonunuzu gerçekleştirip, başarıya ulaştığınız bir anı düşünün;
Nasıldınız?
İçinizde hangi duygular vardı?
Davranışlarınıza hangi duygu ve düşünceler hakimdi?
Kendinize en çok güvendiğinizde nasıl davranışlarda bulunuyor, hatta nasıl giyiniyordunuz?
Düşünün ve bunları bir kağıda yazın. Yazdıklarınızı yaşamınızın bir parçası haline getirin.

Hakkınızdaki her şey; giyinişiniz, yürüyüşünüz, bakışınız, yüz ifadeleriniz, konuşma tarzınız, ses tonunuz ve aklınıza gelebilecek her şey ''Kendime güveniyorum'' desin. Sizi görenler hakkınızda ''Kendime gerçekten güveniyorum'' mesajını alsın.

İşte Dr. David J. Schwartz’ın güven geliştirme egzersizi;
Bunları günlük yaşamınızda uygulayın:

1. Ön sırada oturun (okulda toplantıda her yerde...).
2. Göz teması kurun.
3. Yüzde yirmi beş daha hızlı yürüyün.
4. Düşüncelerinizi çekinmeden söyleyin.
5. Kocaman gülümseyin


* * *

2. Olumlu düşünün

Olumlu düşünün. Başta kendiniz ve başkaları hakkında olumlu düşünün. Olumlu düşünürseniz güzel yanları görürsünüz. Bu kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Olumsuz düşünürseniz kötü yanları görürsününüz ve kendinizi kötü hissedersiniz. Bir düşünürümüzün dediği gibi “Güzel düşünen güzel görür, güzel gören hayatından lezzet alır.”

Ne olduğunuzu düşünürseniz O” sunuz. Kendiniz hakkında olumlu düşünün. Kendini önemli görmeyen kişi önemli değildir. Kendi kendinizi övün. Kendinize şevk arttırıcı mesajlar gönderin. Kendinize, kendinizi küçük düşürücü konuşmalar yapmayın. Reklamınızı iyi yapın. Olumsuz yönlerinizi aklınıza getirmeyin. Olumlu ve güzel yanlarınıza konsantre olun.

İnsanlar hakkında olumlu düşünün. Dedikodu yapmayın. Size birini sorduklarında olumlu yanını anlatın. Ve size birsini tanıttıklarında olumlu yanını dinleyin. Sizi insanlardan yada kişilerden uzaklaştıracak önyargılar edinmeyin. Bu tür önyargılar sizin o insanlarla iletişim kurmanızı veya olumlu iletişim kurmanızı engeller. Einstein “Önyargıyı yok etmek atomu parçalamaktan daha zordur” diyor, kendinizi bu zorlukla karşılaştırmayın.

Sevebilen biri olun. Unutmayın “Sevmesini bilmeyenler, sevilmezler”. İnsanları sevin; severseniz sevilirsiniz. Yunus Emre’nin dediği gibi;

“Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz” ve

“İşidin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer,
Aşk-ı bilmeyen gönül, misal-i taşa benzer.”

Sevilirseniz destek görürsünüz. Bu destek sizi motive eder. İnsanlar başarmanızı ister ve size güvenirler. Bu sizin de kendinize olan güveninizi arttırır ve başarılı olursunuz.

Her fırsatta insanlarla tanışın. Tanışmak için ilk adımı siz atın. Bu başarılı olduğunuzu gösterir. Tanışın ve kendinizi tanıtın. İnsanlar sizi tanısın. Kimse mükemmel değildir, insanları olduğu gibi kabullenmesini bilin ve olumlu yanlarına konsantre olun. Nazik olun, bu diğer insanların kendilerini, dolayısıyla da sizin kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.

“Kötü bir deneyimdi’’ değil, “İyi bir tecrübeydi” deyin. Olaylara olumlu açılardan bakın. Edison ampulü bulmadan önce yüzlerce kez deney yapmıştı. “Yüzlerce kez denedim ama başaramadım. Bu iş burada biter’’ diye düşünebilirdi. Ama o “Ampulün bulunamayacağı yüzlerce yol öğrendim. Bulunamayan yollar bitince bulunan yol kalır ve başarırım” şeklinde düşündü ve başardı. Olumlu düşünürseniz, zihniniz, güzel ve olumlu düşüncelere odaklanır. Ve güzel, çözümleyici fikirler üretir.

Zihninize sadece ve sadece olumlu düşünceleri sokun. Olumsuz konuşulan yerlerde durmayın ve olumsuz düşünenlerle yakın ilişkiler içine girmeyin. Zihninizden sadece ve sadece olumlu düşünceler alın. Hoş olmayan olay yada düşünceleri hatırlamayın. Olumlu konuşun ve olumlu mesajlar gönderin. Olumsuz söz ya da düşüncelere zihninizi kapatın. Bir süre sonra zihninizde sadece ve sadece olumlu düşünceler kalacak ve siz bunları kullanarak olumlu düşüneceksiniz. Deneyin ve görün.

* * *

3. Mazeret hastalıklarınızı tedavi edin

Kendi zeka gücünüzü küçümsemeyin. Ve başkalarının zeka gücünü büyük görmeyin. Ne kadar zekaya sahip olduğunuzdan ziyade sahip olduğunuz zekayı nasıl kullanacağınız daha önemlidir. Siz düşüncelerinizin ürünüsünüz ve zekayı yöneten düşüncelerinizdir. Düşüncelerinizin büyüklüğü, başarınızın büyüklüğüyle orantılıdır. Düşünceler haritadaki yollar gibidir. Zekaysa harita. Yollar olmadan istediğiniz yere ulaşamazsınız. Yani harita ne kadar büyük olursa olsun eğer yollar yoksa, işinizi görmeyecektir. Kendinizi ucuza satmayın. Sahip olduğunuz özellikler üzerine konsantre olun. Unutmayın, tutumlarınız zekadan daha önemlidir. Yani zeka bölümünün (IQ) büyüklüğü değil, düşünce yapınız ve düşünebilme yeteneğinizin (EQ) büyüklüğü daha önemlidir.

Sağlık konusunda endişeli ve canı sıkkın olmayın. İyimser olun ve başarabileceğinize inanın. Sağlığınıza karşı olumlu tutumlar geliştirin. Sağlığınız hakkında konuşmaktan vazgeçin. Şu anki durumunuza şükredin ve müteşekkir olun. Böylece yeni ağrı, sızı ve hastalıkların ve DSOH (Duyguların sebep olduğu hastalıklar)’ın oluşmasından kurtulun. Sağlık mazereti sizin başarıya inancınızı kırmasın. Çevrenizde ve televizyonlarda bir sürü hastalık ve sakatlıklarına rağmen başarılı olanları fark edin. Vehbi Koç şeker hastasıydı. Ama bu onun başarılarını engellemedi. Cemil Meriç’in kör olması başarılı bir yazar olmasını engellemedi. Metin Şentürk âmâ ve başarılı bir sanatçı...

"Kendini yetersiz gören insan tereddüt içinde beklerken, girişimci insan hata yapmaktan korkmadığından daha üstün hale gelir" diyor, Henry C. Lınk. Önemli olan sahip olduğunuz bilgiyi en iyi şekilde kullanabilmenizdir. Eğer bilgi düzeyinizin artmasını beklerseniz çok gerilerde kalırsınız. Yüz yılımızın hızla dönen değişim çarkları arasında ezilip kaybolursunuz. Bir yandan bildiklerinizle işe başlarken diğer yandan öğrenmeyi devam ettirmeyi deneyin. Değişimi yakalayın ve takip edin. Unutmayın, az bilgi iyi kullanım her zaman çok bilgi kötü kullanımdan üstündür.

Kendini hangi yaşta hissedersen o yaştasın. Çevrenize bir bakın ve düşünün. Başarılarına göre çok genç yada çok yaşlı diyebileceğiniz çok kişi bulacaksınız. Yaş hakkındaki tutumlarınızı değiştirin ve şuan ki yaşınıza olumlu bakın. Eğer düşünmeye başlarsanız yaşınız hakkında iyi ve güzel bir sürü etken bulursunuz. Yeter ki güzellik arayın. "Gencim, cesaretli ve daha atılganım", "Yaşlıyım, olgun ve tecrübeliyim"… Kişiye göre değişmesiyle beraber bir insanın üretken olduğu yıllar 20 ile 70 yaşları arasıdır. Şuan ki yaşınıza göre ne kadar daha üretken olabileceğinizi hesaplayın ve görün. İnanın, ve yapacağınızı yapın. Başarı, yaştan bağımsızdır.

Başarılarınızı şansa bağlamayın. Şansa bağladığınız zaferlere, yükselmelere ve başarılara bir daha bakın, düşünün. Bir çok etken bulacaksınız ( İnanma, hazırlık, planlama, karalılık, azim, yaratıcı düşünme, gayretli çalışma vs. ). Earl Wilson’un dediğini hatırlayın: "Başarı mı dedin? Başarı tamamen şansa bağlıdır! İnanmazsan başarısız insana sor."


* * *

4. Mükemmeliyetçi olmayın

Hiç kimse, hiçbir şey mükemmel yada dört dörtlük değildir. Puşkin; "Atın dört ayağı vardır, ama yine de tökezler" demektedir.

Mükemmel olan tek bir şey vardır. O da yüce yaratıcının kurmuş olduğu sistemdir. Hata yapmak insan olmanın bir gereği ve özelliğidir. Önemli olan yapılan hatalardan faydalanmasını bilmektir, yani tecrübe edinebilme ve yeni şeyler öğrenmesini bilmektir.

Bu konuya bir de Davıd M. Burns’un penceresinden bakalım:
"Başarıyı hedef alın; mükemmel olmayı değil, yanlış yapma hakkınızdan vazgeçmeyin; vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme olanağını kaybedersiniz. Unutmayın; mükemmeliyetçiliğin arkasında korku yatar. İnsan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin. Daha mutlu ve daha etkili bir insan olursunuz."

5. Büyük düşünün

Vizyonunuzu zorlayın. Sadece ne olduğunu değil, ne olabileceğini de görün. Nesnelere sadece ne olduğu gibi değil, nasıl olabileceği şekliyle de bakın. Olayları değerlendirirken yarını da düşünün ve ele alın. Kendinize, insanlara ve nesnelere değer katmayı deneyin. Örneğin; bir hukuk fakültesi öğrencisinin yarın avukat olacağını, ufak ticari atılımların yarın şirketleşebileceğini, bugün çalıştığınız şirkette yarın yönetici olabileceğinizi düşünün... değer katmayı tecrübe haline getirin.

Büyük düşünün. Ufak tefek ve sıradan şeylere takılmayın. Olumsuz tutum sergileyeceğiniz bir durumda ve ufak tefek şeylerle ilgilenmeden önce kendinize sorun; "Gerçekten önemli mi?..."

6. Kendinize hep düşündüğünüzden daha iyi olduğunuzu hatırlatın

İşte Margo Kaufmann’ın babasıyla diyaloğu:
"Birgün babama, işleri diğer insanlar gibi yapamadığım için üzüldüğümü söyledim. Babamın nasihati; Margo, koyun olma. İnsanlar koyunları sevmezler. İnsanlar koyunları yerler."

Kendinize hep düşündüğünüzden daha iyi olduğunuzu hatırlatmayı alışkanlık haline getirin. Çünkü düşündüğünüzden daha iyisiniz. Yeter ki inanın.


Düşünmek insanları nasıl harekete geçirir? Düşünce gücümüzü nasıl istediğimiz yönde kullanabiliriz? Hayalini kurduğumuz sonuçlara ulaşmak için hangi ilkeyi yaşamalıyız? Bu soruların cevabı başarabileceğine inanç geliştirme adımlarımızın sonuncularını teşkil ediyor.

7. Düşünün yaratıcı olun ve hayal kurun

Descartes “Düşünüyorum o halde varım” diyor. Düşünün ve varlığınızı en başta kendinize hissettirin. Planladığınız şeyleri nasıl yapabileceğinizi düşünün. Bir sorun yada problemle karşılaştığınızda nasıl çözebileceğinizi düşünün.

Düşünü “Daha iyi ve daha çok nasıl yapabilirim’’. Hatta gününüzün yarım veya bir saatini sessiz bir ortamda düşünmeye ayırın. Düşündükçe aklınızı, pratik yollar bulmaya ve çözümler oluşturmaya itersiniz. Düşündüğünüzde yeni fikirlerin geldiğini göreceksiniz. Düşünce kaslara benzer; kullanıldıkça gücü artar. Bu nedenledir ki, Euripides;
“Düşüncenin gizlerinde gücümü buldum ’’ demiştir.

Düşünün ve zihninizi geliştirin. İyi bir dinleyici olun. Sorular sorarak başkalarının konuşmasını sağlayın. Böylece onların fikirlerinden de faydalanma imkanınız olur ve zihinsel malzemelerinizi arttırırsınız. Dinlemeyi tekelinize alın, konuşmayı değil. Duyduğunuz veya aklınıza gelen kıvılcımlaşmaları yazarak kalıcı olmasını sağlayın. Daha sonra yazdıklarınızı gözden geçirin ve işe yarayanları kullanın. Unutmayın, “Her davranışın atası bir düşüncedir.”(Emerson)

Düşleyin, hayal kurun ve yaratıcılığınızı geliştirin. İnsanlar önce hayal kurmuş sonra hayallerini gerçekleştirmişlerdir. Başarmak istediklerinizin hayalini kurun ve onu hayalinizde başarın. Hemen şimdi... Bu başarıya inancınıza doping tesiri yapacaktır. Korkmayın bu dopingin uygun görülmeme durumu yoktur, hatta teşvik ve takdir edilir. Bu gerçeği Albert Eınstein “Düşlemek, bilmekten daha önemlidir” vecizesiyle ifade etmiştir.

8. “Şimdi” ilkesini yaşamınızın parçası haline getirin

“Şimdi” ilkesi, yapmaya inandığınız, yapmayı düşündüğünüz ve tasarladığınız planlarınızı vakit geçirmeden harekete dökmektir. Bunu hayatınızın bir ilkesi haline getirebilirsiniz. Çünkü “Şimdi” ilkesini hayatınızın birçok yerinde rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Başarmaya inanın ve atılın. Hem de hemen “şimdi”. Düşüncelerinizi uygulamaya başlayın, şimdi. Ertelemeyin; ertelerseniz şevkinizi kaybedersiniz. Hemen “şimdi” ertelemekten vazgeçin. Thomas Edıson’un dediği gibi :
“Yapabileceğimiz şeyleri yapmaya başlarsak, kendimizi hayretler içinde bırakacak sonuçlar alırız.”

İnanın; inanmaya inanırsanız, başarmaya inanırsınız ve başarmaya inanırsanız başarırsınız...

Şu bir gerçek ki 5 makalede işlediğimiz 8 başlıklı başarabileceğine inanç geliştirme serüveninin her bir maddesi sayfalarca incelenebilir. Fakat biz pratikliği sağlamak için kısa kısa ve özünü vermeye çalıştık. Bu 8 başlıkta topladığımız 5 makaleyi, bunlardan önce kaleme aldığımız, “İnanma başarıyı nasıl etkiler?” ve “Başaracağınıza inanmanızı engelleyen engeller” makalelerden ayrı düşünmemek gerekir.

Okuyucuya acizane tavsiyem, önce yukarıda başlıklarını yazdığım iki makaleyi daha sonrada “başarı inancı geliştirmek-1,2,3,4 ve 5” makalelerini bir kez daha sıralı olarak okumalarıdır. Bunu yaptıklarında konuların birbirine bağlantısını daha iyi fark edecekleri gibi okuduklarını da daha net özümseyeceklerdir.

Başarmak istediğiniz her sonuca ulaşabileceğinizi fark etmeniz ve hemen harekete geçmeniz dileğimle…


© Sinan ÇAĞIRAN


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com