Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Böyle Birisinin Duasını Allah Nasıl Kabul Etsin?

Soru: Rızık deyince ne anlaşılır, rızkın kapsamı nedir?Rızık sözlükte; Yiyecek, giyecek ve yararlanılacak her şey, karna girip gıda veren şey, yağmur, bağış, maaş gibi anlamlara gelir. Bazı âlimler rızkı, insan ve diğer canlıların yaşamaları için yiyip içtikleri “besinler” olarak tanımlarken, Eş’arî âlimleri tarifi geniş tutarak, rızık; “Allah Teâlâ’nın bütün canlılara, yiyip içerek gıdalanmaları ve yararlanmaları için lutfettiği şeylerdir.” demişlerdir. Yüce Allah, yeryüzünü bitki ve hayvan çeşitleri ve diğer yararlı yanlarıyla yaratmış ve canlıların hizmetine vermiştir. Ancak dünyada hedef canlı, insan varlığıdır. Dünya ve göklerde olanların insan için yaratılıp, onun hizmetine sunulduğunu bildiren pek çok âyet vardır. Biz bir tanesini zikredeceğiz.

“O, göklerde ve yerde bulunanların hepsini kendi katından (bir lütuf olarak) sizin hizmetinize sunmuştur. Kuşkusuz, bunda düşünen bir toplum için, nice ibretler vardır!”1

Başka bir âyette, yeryüzünde yaşayan her canlının rızkının Allah’a ait olduğu belirtilmiştir.2

Soru: Rızkı helaldan kazanmak ne demektir? Haram kazancın duaya etkisi olur mu? Kur’an ve sünnette, dünya nimetlerinden nasıl yararlanılacağı, helal ve haramın ölçüleri bildirilmiştir. Eşyada asıl olan mübahlık olmakla birlikte, yiyecek ve içeceklerden meşru sayılmayanlar maddeler halinde sayılmış ya da nitelikleri belirtilerek, bu niteliklere uyanların aynı hükme bağlı oldukları açıklanmıştır. İbâdetin ve duanın kabûlü için rızkı, helalindan yemek ve haramdan sakınmak gerekir. Hadiste şöyle buyrulur:

“Şüphesiz ki, Allah temizdir, ancak temiz olanı sever. Allah inananlara, peygamberlerine emrettiklerini emretmiştir. Nitekim O, şöyle buyurmuştur: “Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı bilmekteyim.”3 , “Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin.”4 Allah’ın elçisi, bu âyetleri zikrettikten sonra, uzun yolculuğa çıkan, saçı sakalı toz içinde ellerini göğe doğru kaldırıp, “Ey Rabbim! Ey Rabbim!” diye dua eden birisinin durumundan söz ederek buyurdu ki: “Bu kimsenin yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiş. Böyle birisinin duasını Allah nasıl kabul etsin?”5 Başka bir âyette, genel bir ifadeyle, meşrû yiyecek ve içeceklerden şöyle söz edilmiştir: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz olan şeylerden yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.”6

Soru: Kur’an ve sünnette yenilmesi, içilmesi veya kullanılması caiz olmayan şeyler tek tek sayılmış mıdır? Kur’an’da, “Allah size yalnız ölmüş hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Kim darda kalırsa, sınırı aşmadan ve başkasının hakkına da saldırmadan bunlardan yemesinde, kendisi için bir günah yoktur.”7 buyrulmuş, başka bir âyette, murdar ölmüş hayvanın kapsamı şöyle genişletilmiştir: “… boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, bir hayvan tarafından boynuzlanmış ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanarak ölmüş olan hayvanlarla; dikili taşlar (putlar) adına boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı.”8 Bir diğer âyette, yasağın çok da genişletilmeden sınırları şöyle belirlenmiştir: “De ki: “Bana vahyolunanlarda, leş veya akmış kan yahut domuz eti- ki bu gerçekten pistir- veyahut günah işlenerek, Allah’tan başkası adına kesilen hayvandan başka, onu yiyecek bir kimse için, haram kılınmış bir şey bulamıyorum…”9 Başka bir âyette; şarap, kumar ve benzerlerinin şeytanın işinden bir pislik olduğu belirtildikten sonra, “Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”10 buyrulmuştur.

Yukarıda sayılan grupların dışında kalan hayvanların etlerinin yenilip yenilmemesi, “temiz olanların yenmesi, pis sayılanların da yasaklanması” ilkesine göre gerek hadis, gerekse fakihlerin ictihatları ile belirlenmiştir. Âyette, “O peygamber onlara temiz şeyleri (tayyibâtı) helâl, pis şeyleri (habâisi) de haram kılar.”11 buyrulur. Bu âyetle Hz. Peygamber’e verilen “pis şeyleri yasaklama” yetkisi; insana zarar verebilecek pis şeylerle beslenen, lâşe ve pislik yiyen yırtıcı kuş ve kara hayvanlarını içine aldığı gibi, tabiatı gereği insanın iğrendiği tüm hayvanları kapsar. Ancak insan yaratılışının pis ve iğrenç sayma ölçüsü; iklim, çevre ve kültür anlayışına göre değişebildiği için, âyet ve hadislerde adı veya niteliği açıkça belirtilmeyen hayvanların kimileri üzerinde görüş ayrılığı meydana gelmiştir. Bu yüzden Hanefilere göre, etinin yenilmesi mekruh sayılan; midye, istiridye, yılan ve kaplumbağa gibi kimi deniz ve kara hayvanları, Şâfiîlerce habis değil, temiz kapsamında görülerek caiz sayılmıştır.

Günümüzde yukarıda belirtilen hayvanların etlerinin insanın ruh ve beden sağlığı açısından, tıb ve veterinerlik bilimlerince incelenip laboratuar sonuçlarının ortaya konulması, sağlık için yararlı olup olmadığının tesbit edilmesi daha uygun olur. Böylece İslâm’ın yasak kılma gerekçelerinin bilimsel kontrolü de yapılmış olur.

Soru: Günümüzde kimi et ve gıda ürünlerinin, İslâmî usullere göre hazırlanıp hazırlanmadığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Böyle bir durumda ne yapmamız gerekir? Bir hayvan kesilirken veya ava silahla ateş edilirken besmele çekilmesi gerekir. Besmelenin unutulması zarar vermez, ancak kasten terk edilirse hayvanın eti yenmez. İmam Şâfiî’ye göre hayvanı keserken besmele çekmek müstehaptır. Bu sırada besmele çekilmezse, eti yenilirken çekilen besmele de yeterli olur.12 Bir de putlar adına kesilen hayvanın eti de yenmez. Kur’an’da şöyle buyrulur: “Size ne oluyor da, üzerine Allah’ın adı anılan şeyden yemiyorsunuz?”13 “Üzerine Allah’ın adı anılmayan şeyi yemeyin. Çünkü bu, hiç kuşkusuz bir yoldan çıkıştır.”14 Günümüzde, murdar, öldüğü kesin olarak bilinmeyen et ürünlerinde hüsn ü zan ederek, besmelenin çekildiği veya İmam Şâfiî’nin dediği gibi, et ürününü yerken çekilecek besmelenin yeterli görülmesi uygun görünmektedir. Diğer gıda ürünlerinin özellikle paketlenmiş olanlar da, son kullanım tarihi yanında, içeriklerinin de kontrol edilmesi, aksi ispat edilemediği sürece ürünün paket içeriğine uygun olduğunu kabul etmek “kolaylaştırın, zorlaştırmayın” ilkesine uygun olacağını düşünmek gerekir. Cenab-ı Hakk’ın bizlere bol, bereketli ve helal rızık vermesini, yokluk ve darlıkla imtihan etmemesini dileriz. En doğrusunu Yüce Allah bilir.

Dipnotlar: 1-Câsiye, 45/13. 2-Hud, 11/6. 3-Mü’minûn, 23/51. 4- Bakara, 2/172. 5-Müslim, Zekât, 65; Tirmizî, Tefsîru Sûre, 2/36; A. İbn Hanbel, II, 328; İbn Kesîr, Muhtasar, I, 150, 151. 6-Bakara, 2/168. 7- Bakara, 2/173. 8-Mâide, 5/3. 9-A’râf, 7/145. 10-Mâide, 5/90. 11-A’râf, 7/157. 12- Buhârî, Zebâih, 15, 21, Tevhîd, 13; Ebû Dâvûd, Edâhî, 13, 19. 13-En’âm, 6/119. 14-En’âm, 6/121.


(Prof.Dr.Hamdi DÖNDÜREN)


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com