Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Türküm, Doğruyum, Yarışmam!...

TÜRKÜM, DOĞRUYUM, YARIŞMAM!

Kulvarınız belli mi?

Uzun yıllardır düşünüp dururum, "neden biz bir türlü ipi göğüsleyemiyoruz?" diye. Dünya üzerinde yer alan hemen hemen her ülkenin kazandığı bir veya birden fazla yarış varken, biz neden hiç yarış kazanamıyoruz? Sonunda buldum. Bizler, oldum olası yarışları ve istatistikleri sevmeyiz. Çünkü sayılar yoruma açık değildir. Neyse odur ve gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya sererler. İddia ettiğiniz gibi bırakın birinci olmayı, ilk ona bile giremediğinizi size ispat edebilirler.

Bu durumda, sonucu değiştirebilmek için yapılacak her türlü düzenbazlık bile, bizi sayılardan ve yarışlardan uzak tutmaya yetmez. Bizler, her konunun uzmanı olan kişiler (!) olduğumuz için, herhangi bir konuda, her zaman, tüm yarışlara hazır hissederiz kendimizi. "Hodri meydan. Var mısın iddiaya?" Bizim yarıştan anladığımız budur? Birisi iddia edecek, diğeri de bu iddiayı görecek. İşte bizi yarışa götüren dürtü sadece budur. Yoksa, biz genelde bir yarışa katılmaya önceden karar verip, kendimizi en iyi şekilde o yarışa hazırlayıp o yarışa katılmayız.

Oysa, yarışa katılmaya karar verdiniz diyelim. Ama hangi yarışa? Hangisi olursa olsun, ne yarışı olursa olsun ben yarışırım düşüncesi, daha baştan ipi göğüsleyemeyeceğiniz anlamına gelir. Bir yarışı kazanabilmek için önce hangi konuda yarışacağımızı tespit etmemiz gerekir. Yarışacağımız konuda, gerçekten iyi’ olmamız yetmez, ’çok iyi’ olmamız, çok çalışmamız ve hazırlanmamız gerekir. Sorun burada başlıyor galiba. Kendine güven iyi bir şeydir ama bu durum cehaletin verdiği cesaretle asla karıştırılmamalıdır. Yarışmamız mutlaka gerekir mi diyeceksiniz? Evet gerekir. Bu yarışların, mutlaka gerçek yarışlar olması da gerekmez.

Yarışmaktan kaçmamak gerek. Sadece, sonuçları tarafsızca değerlendirip mükemmele ne kadar yaklaşabiliyoruz, eksiklerimiz neler, diğerleri nasıl başarabilmiş bunları görebilirsek, yarışı başarıyla tamamlamışızdır demektir. Bir başka eksiğimiz de, hangi kulvarda koşacağımızdan bir türlü emin olamamamız. Bırakın bugün bir kulvarda koşarken yarın başka bir kulvarda koşmayı, daha yarış anında bile bir kulvardan diğerine geçiş yapıp yarışın kurallarını bozarız.

Hayatta hangi kulvarda koşmak isteyeceğimizi bilmemiz, bilmiyorsak da, bir an önce karar vermemiz gerekli. Kulvarınızı zaman içinde değiştirebilirsiniz, başka bir konuda da yeni kulvarlar açabilirsiniz kendinize. Önemli olan bir kulvarda yola çıkmışken, yarışa girmişken, yarı yolda zorlukla karşılaştığınız zaman, hemen kolaya kaçıp yarışı ya da kulvarı değiştirmemek. Gerçekten nerede durduğumuzu, gerçek gücümüzü ve eksiğimizi görmek açısından hangi kulvarda yarıştığımızı bilmek çok önemlidir.

Ayrıca unutmamak gerekir, her zaman yarışın sonucu her şey demek değildir. O yarışa katılmak, o yarışta rakiplerle mücadele edebilmek ve yarışın sonunu getirebilmek çok daha önemlidir kazanmaktan. Yarışın amacı, seçtiğiniz konudaki en iyilerle bir arada olup, bu konudaki gerçek yerinizin tespitidir. Ve her yarış bizi biraz daha en iyiye, mükemmele taşır. Sadece koşmuş olmak için, başkaları da koşuyor diye yarışa girmek anlamsız geliyor bana.

Kendi istediğimiz için, mazeretleri ortadan kaldırarak gerçek gücümüzü görebilmek ve gösterebilmek için kulvarımızı hala seçmediysek hemen seçelim. Doğru kulvarlarda sonuna kadar yarışma cesareti gösterelim. Ancak bu sayede hem kendimize hem de ülkemize bir faydamız dokunabilir. Ayrıca bedeli ne olursa olsun, doğru ve centilmence yarışmayı bilebilmek, bir yarışı kazanmak kadar önemlidir. Siz ne dersiniz?


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com