Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Merhamet Ve Adalet

Sultan'ın başka bir sırrı da merhametinin çokluğu ve düşmanını dahi af etmesiydi.

Abdülhamid Han'ın en önemli özelliklerinden biri düşmanını af ederek tekrar cemiyete kazandırma çabasıydı. O, hiçbir insanın zarar görmesini istemiyordu. Bomba olayı sonrasında suikastı düzenleyenler ele geçiyordu. Bunlardan biri olay anında cami helasına saklanıyor ve yakalanacağını anlayınca oradaki bir ibriği taşa vurup keskinleterek onunla damarlarını deşmek suretiyle intihar ediyordu. Bazıları yakalanıyor mahkeme huzuruna çıkarılıp hesapları görülüyor. Halife ve Sultana karşı suikasttan başka bir sürü cana kıyan bu anarşistler sehpaya götürülmüyor, hepsi de çok kısa süren hapisler ve birkaç sürgünle kurtuluyordu.

Mahkeme

Merhum Necip Fazıl, 1935 yılında Necmeddin Molla isminde bir zatla tanışır. Bu beyfendi Abdülhamid Han döneminde cinayet Mahkemesi Reisi Hilmi Efendi'nin bomba muhakemesinde savcısıdır. Şöyle anlatır;

" Muhakeme esnasında, Reisin tam celseyi açacağı sırada, mahkemenin hakimlere mahsus kapısı açılıyor ve içeriye bir Ma-beyn (Saray) paşası giriyor. Asker paşası...Paşa şef'ler, yabancı gazete muhabirleri, hükümet ileri gelenleri ve yüksek sınıfların doldurduğu salonda, mevki ve rütbesiyle mütenasip biryere geçip oturacağına , hakimler kürsüsünün arkasındaki bir koltuğa kuruluyor ve duruşmayı oradan takip etmeye hazırlanıyor.Bunun üzerine Reis, mübaşiri çağırıp, kulağına fısıltı halinde şunları söylüyor;

-Git de paşa hazretlerine de ki, orası mahkeme heyetine mahsus bir yerdir ve başkaları tarafından kullanılamaz. Lütfen o koltuğu terketsinler; ve mahkemeyi takip etmek istiyorlarsa rütbeleriyle uygun biryere geçsinler!..

-Mübaşir, kimsenin duymadığı bu sözleri paşaya bildiriyor, fakat buna karşı paşa. yüksek sesle,-Git de Reise de ki, ben burada "Zat-ı Şahane"nin (Padişah) temsilcisiyim ve dilediğim yerde oturabilirim;

Hilmi Efendi, bu defa, paşanın sesinden daha yüksek sesle mübaşire haykırır;

-Paşaya de ki, burada "Zat-ı Şahane"nin temsilcisi, onun adına kaza icra eden Reistir. Eğer hemen o yeri terketmeyecek olurlarsa, rütbelerine rağmen kendilerini bir jandarma neferiyle dışarıya attıracağım!

Paşa bunun üzerine oradan çıkıp gider.

Aradan bir kaç saat geçtikten sonra, hakimler odasında Hilmi Efendinin karşısına çıkan başka bir Mabeyn Paşası "Zat-ı Şahane" den şu iradeyi getiriyor;

-Paşaya edilen muameleden dolayı utufetlu Reis Efendi Hazretlerini takdir eder ve kendilerine bu hareketlerinden ötürü birinci rütbeden Mecidi nişanını ihsan ederim!" (69)


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com